Öncelikle, bazen aklımıza flaş kullanırsak güzel çekebiliriz gibi bir düşünce gelebilir, aman, sakının!
Makalemizde, gece fotoğrafı nasıl çekilir, bunu anlatmaya çalıştım. Biraz uzun olabilir, ama sakın korkmayın, son derece kolaydır.
Makalemize, ikinci bir hitap şeklimiz, uzun pozlama olabilir. Çünkü, ışığın yetersiz olacağı bu çekimlerde perdemiz daha uzun süre açık kalacak. Biz de haliyle uzun pozlamamızı yapmış olacağız.
Gece çekimlerinde uzun pozlama yapacağımızı söyledim. Bu nedenle, mümkün olduğunca hareketsiz nesneleri çekmeye çalışmamız, daha uygun olacaktır. (Kompozisyonunuza uygun olarak hareketli nesneleri de çekebileceksiniz, elbette)
Öncelikle konu seçimi. Bir konu seçelim. Etrafında dolaşmamız mümkünse, dolaşalım. Nasıl daha güzel çekebilirim, sorusunun cevabını arayalım. Konumuzu bulduğumuz zaman ikinci basamağa çıkabiliriz demektir.
Neler gerekli?
- DSLR Kameramız.
- Üç ayağımız (Tripod)
- Uzaktan kumanda (geri sayım kullanabiliriz - şart değil, ama olsa iyi olur)
- Uzun pozlama sırasında can sıkıntımızı giderecek bir şeyler :)
Çekime başlamadan önce, havanın koşullarını gözden geçirelim. Tripodumuz sağlam ise zaten sorun yok ama sağlam değilse (kaliteli malzemeden yapılmamış olabilir) rüzgardan etkilenebilir. Bunun için tripodumuza destek sağlayabiliriz, ağırlık bağlayabiliriz. Bağladığımızı düşünerek geçiyorum :)
Biz, iyi fotoğrafçılarız ve Auto Mod'u kullanmayı bilmeyiz. Kadranımızı Manuel Mod'a (M) çeviriyoruz. Lensimizi AF (Auto Focus) durumuna alalım. Bu, bazen iyi çalışmayabilir ama genellikle işe yarayacaktır. Lensimizi, çekeceğimiz nesneye olabildiğince yakınlaştıracak ve deklanşöre yarım basarak (aman fotoğrafı çekmeyin, hazır değiliz :) ) netlemeyi sağlamaya çalışacağız. Az önce AF'ye almıştık makinemizi, şimdi o, çekeceğimiz nesneye netleyecektir. Odaklamayı yaptığımıza emin olduğumuzda, artık objektifimizi, kompozisyonumuza uygun bir şekilde uzaklaştıracağız. Önemli bir noktaya geldik: Artık lensimizi MF'ye (Manuel Focus) almalıyız. Çünkü deklanşöre bastığımızda lensimiz, emin olmak için ileri geri hareket etmeye başlayacak yine... MF'ye aldıktan sonra, netleme halkasına kesinlikle dokunmamalıyız artık.
Buradan sonrası anlatılabilecek bir şey değildir. Her fotoğrafçının kendi gözü vardır. Ve hiç kimse size, bir konuyu ne şekilde kompoze edeceğinizi söyleyemez (herhalde).
Doğru Pozlamayı Ayarlamak
Neredeyse çekime hazırız. Şimdi sıra doğru pozlamayı yapabilmekte. Vizörden baktığınız zaman, ışık metre (light meter) size doğru pozlamayı tavsiye edecektir zaten. Zamanla da kendi ayarlarınızı uygulamaya başlayacaksınız. Aklınızda bulunsun, ışık metremiz her zaman doğruyu söyleyecek diye bir kural da yok, bazen hata yapabilir. Yeterince tecrübeden sonra, ışık metreye ihtiyaç dahi duymayacaksınız.
Makinemizi Diyafram Öncelikli Mod'a (Av) alalım. ISO'yu 1600 yapalım. Kaba olarak f/8'de iyi bir keskinlik elde edeceğinizi düşünüyorum, f/8'e alın (bazen diyaframı açmanız gerekebilir ama şimdilik konumuz değil). Deklanşöre yarım basıyoruz ve ışık metremiz üzerindeki sarı ok, merkeze gelince, bize makinenin tavsiye ettiği enstantane hızını aklımıza not ediyoruz (farz edelim ki 8 (yani 1/8 saniye))
Madem ki profesyonel olmak istiyoruz, işte profesyonel boyuta geliyoruz (gerçi buraya kadar olan kısım da profesyonelliğe bir adımdı ama asıl mesele şimdi).
ISO'yu 1600 yapmıştık, bunu 100'e getiriyoruz. Makinemizin verdiği değeri 16 ile çarpıyoruz (ISO'yu 16'da 1'e düşürdüğümüz için). (1/8 x 16 = 2 sn) 2 saniye sonucuna ulaşıyoruz. Demek ki çekimimizi 2 saniye ile yapacağız.
Eğer değerimiz 30 sn çıkmış olsaydı (f/8'de bize verilen değer) 30'u 16 ile çarpacaktık . Bu da 480 saniye ediyor. Demek ki 480 saniye çekim yapacaktık.
Eğer değerimiz 10 sn çıkmış olsaydı (f/8'de bize verilen değer) 10'u 16 ile çarparaktık. Bu da 160 saniye ediyor. Demek ki 160 saniye çekim yapacaktık.
Şimdi kameramıza uzaktan kumandayı bağlayabiliriz. Makinemizi Bulb Mod'una (Manuel Mod'da enstantaneyi 30 saniyeden daha da uzatmaya çalışırsanız BULB yazısını göreceksiniz.) alıyoruz. Uzaktan kumandamıza basalım ve kumandayı kilitleyelim.
2 saniye çekiyorsak uzaktan kumandaya gerek olmaz belki ama 480 saniye çekim yapacaksak, gidip bir bardak nescafe içebiliriz. Geldiğimizde de fotoğrafımızın keyfini çıkarırız.
Makineyi diyafram moduna almamızın nedeni nedir acaba ? Aynı işlemleri Manuel modda yapamaz mıydık ?
YanıtlaSilHüseyin Bey,
YanıtlaSilKameramızı Diyafram Öncelikli Moda almamızın sebebi, belirli olan bir diyafram (ne kadar alanın odakta kalmasını istediğimize göre [alan derinliği]) değeri için en ideal enstantane değerinin ne olduğunu bulabilmek. Bunu yapmak için bir diğer değişkenimiz olan ISOyu kullanıyoruz. Enstantane süresi 30 saniyenin de üstüne çıkabilecek bazı durumlarda bu yolu kullanmaktan başka yapabileceğimiz bir seçenek yok çünkü.
Düşünün...
Kameranızı manuel moda aldınız. Belirli bir diyafram ve enstantane değeri girdiniz ve 'noise' az olsun istediğiniz için ISOyu 100 olarak ayarladınız ve karanlık çıktı. Ne yapardınız?
Tabii ki ya diyaframı açacaksınız (alan derinliğini azaltacaktır) ya da enstantane süresini artıracaksınız. Peki 30 saniyelik bir çekim yaptığınızda bile çekiminiz karanlık çıkıyorsa artık BULB Modunda çekim yapmanız gerekecek demektir. Peki kaç saniye çekeceğinizi kaç denemeden sonra bulabilirsiniz?
Bu işin zorluklarını yenebilmek için Diyafram Öncelikli Mod kullanarak hesaplamamızı yapmamız gerekiyor.
Yine de;
Sadece basit çekimler için Manuel Mod kullanabilirsiniz.