Hayvan fotoğrafçılığı hayvanın durumuna göre bazı zorluklar sunmaktadır. Vahşi hayvanların, elbette, yakalanması zordur, bu nedenle onları fotoğraflamak için bir telefoto lense ve büyük bir sabra ihtiyacınız olacaktır. Evcil hayvanlar daha kolaydır, fakat fotoğrafını çekmek istediğiniz köpeğin uzun süre hareketsiz bir şekilde oturmasını sağlamak ya da burnunun dibindeki lense duyduğu merakı kontrol etmeye çalışacağınız bir kedinin bu isteğine karşı direnmek, en fotojenik hayvanlarda karşılaşacağınız zorluklardandır. Peki ya sürüngenler? Onlar ne arkadaş canlısıdır ne de oyun meraklısıdır, ve ayrıca inanılmaz derecede ilginç ve ilgi çekici konular da değillerdir. Onların nasıl fotoğraflanacağını öğrenmek için ipuçlarını okuyun.
İlk olarak, bazı güvenlik önlemleri
Çoğu sürüngen tehlikeli değildir. Yine de, yaşadığınız bölgeye göre, bazı yılanlar ve kertenkeleler istisna olabilir, ve ne kadar tedbirli davranırsanız davranın, yine de yaralanma riskiniz var demektir. Örneğin, çıngıraklı yılanlar Güney ve Batı Amerika'da yaşayan en yaygın türlerdendir ve çıngıraklı yılanın küçük bir ısırığı bile öldürücü olabilir. Ayrıca, bazı yılanlar çıngıraklı yılanla karıştırılabilirler ve eğitimsiz bir göz için aradaki fark ayırt edilemeyebilir. Kısaca, herhangi bir tür zehirli yılanın yaşadığı bir bölgede yaşıyorsanız, kendinizi korumak için tedbir almanız gerekir. Bana sorarsanız, sürüngenler ve davranışları ve hatta saldırı mesafesi hakkında bilgi sahibi olan biri ile birlikte değilseniz, bu, tedbir ve fotoğraf fırsatını kaçırdığınız anlamına gelir. Yılanlar, siz onları tahrik etmedikçe saldırgan değildir, ancak kendilerini tehlike altında hissettiklerinde saldırı kaçınılmazdır. Güvenli bir mesafede olduğunuzu düşünebilirsiniz, ama olmayabilirsiniz. Bir üçayağa takılı bir kamera, daha iyi bir çekim için çömelmiş bir insan – bunların hepsi konunuz tarafından bir tehdit olarak algılanacaktır. Zehirli yılanların çevresinde uzun zamandır bulunmuyorsanız ve davranışları hakkında çok fazla bilginiz yoksa, aranızda kalın bir cam parçası olmadığı sürece, onlardan birinin fotoğrafını çekmek denemeniz gereken bir şey değildir.
Türleri anlamak
Sürüngenlerin ve amfibilerin fotoğraflanmasına olan yaklaşımınız, sürüngen ve amfibi türleri ile doğrudan ilişkili olacaktır. Sürüngenler soğukkanlı hayvanlardır, yani sıcakta daha hızlı ve soğukta daha yavaş hareket ederler. Bazen, bir sürüngeni fotoğraflamak için en iyi zaman, havanın tam olarak ısınmadığı ancak sıcak günlerin yaklaşması nedeniyle sürüngenlerin kış uykularından uyanmaya başladığı ilkbahar sabahlarının ilk saatleridir. Bazı türler, çok hızlı hareket etmez – güneşte uzun süre zaman harcayan kaplumbağa ve bazı kertenkele türleri buna iyi örneklerdir. Bazı yaygın küçük kertenkele türleri çok hızlı hareket ederek insanlardan kaçar, bu nedenle onların fotoğrafını çekmek son derece zordur.
Karşılaşacağınız ilk zorluk, bu hayvanları bulmaktır. Kendi semtinizden ayrılmayı planlamıyorsanız, bölgenizde hangi tür sürüngenlerin ve yaşam alanlarının bulunduğunu bildiğinizden emin olun. Daha sonra, onların çok hareketli olmadığı sabah saatlerinde dışarı çıkın. Onları bulmanız yine de zor olabilir, bu nedenle önce kayalık alanlara göz atın, daha sonra belirlediğiniz yaşam alanlarında onları aramaya başlayabilirsiniz. Dikkatli olmayı unutmayın – bir çıngıraklı yılanı aramıyor olmanız, onlardan biri ile karşılaşmayacağınız anlamına gelmez. Zehirli yılanların yaşadığı bir alanda iseniz, kalın eldivenler giyin ve taşları çevirirken çok daha fazla dikkat edin.
Toprak seviyesinden çekim yapın
Çocuklar gibi, sürüngenlerin gözlerine bakarsanız çok daha ilgi çekici fotoğraflar çekersiniz. Bu, yer seviyesine eğilmeniz anlamına, bu da genellikle üstünüzün kirleneceği anlamına gelir. Eğer yüzü koyun yere uzanmak zorunda kalırsanız, endişelenmeyin – buna değecektir. Bir sürüngeni tepeden görecek şekilde fotoğraflamaya kalktığınız zaman, izleyiciler ile sürüngen arasında bir bağ kurulamayacaktır.
Bir insan portresi olmasa bile, herhangi bir portre çekiminde, fotoğrafta en keskin olması gereken yerin gözler olduğunu unutmayın. Odaklamayı gözler üzerinde yapmak için tekli odaklama noktasını kullanın. Mümkünse, gözlere bir ışık göndererek odaklamayı yapmayı deneyin. Güneşi arkanıza almanız ve güneş ışığının hayvanın gözlerindeki yansımasını yakalamaya çalışmanız buna iyi bir yoldur. Flaş da kullanabilirsiniz – bu sadece göze ışık göndermekle kalmaz, aynı zamanda parlak gün ışığı altında yaptığınız çekimlerde gölgeleri ışıkla doldurmaya da yardımcı olur. Flaşın gücünü ayarlarsanız, yapay olarak aydınlatılmış bir görüntü de ortaya çıkmaz.
Üçler kuralı sürüngenlerde çok başarılı çalışmaktadır – gözleri dört ilgi noktasından birine yerleştirmeyi deneyin. Hayvanı doğrudan çekiyorsanız ve simetrik bir görüntü elde etmek istiyorsanız istisna olabilir – bu durumda konuyu çerçevenin ortasında yerleştirmek ilgi çekici bir görüntü oluşmasına yardımcı olacaktır.
Konunuzun boyutuna bağlı olarak, ön plandan arka plana geniş bir alan derinliği elde etmekte zorlanabilirsiniz. Küçük nesnelerin fotoğrafını çekerken bir makro lense ihtiyacınız olabilir, ve dar diyaframlarla çekim yapıyor olsanız bile, küçük bir nesneye çok yakınlaşarak çekim yapıyorsanız alan derinliği çok az olacaktır. Alan derinliğine çok fazla takılmayın – konunuz çok uyuşuk değilse, çok küçük bir alanda geniş alan derinliği elde etmek için odak istiflemesini gerçekten kullanamayacaksınız. Bunun yerine, bulanıklığa dikkat edin. Gözlerin keskin çıktığından emin olun, bu sayede kısıtlı alan derinliği daha kabul edilebilir olacaktır. Daha fazla ayrıntı yakalamak istiyorsanız, konunuzu açılı olacak şekilde değil, lense paralel olacak şekilde yönlendirin. Daha büyük varlıklar için daha geniş bir alan derinliği elde etmek için yeterli zamanınız olabilir, bu nedenle daha geniş bir diyafram ile çekim yapın. Yine de her zaman odağın gözlerde olması gerektiğini unutmayın.
Doku ve desen
Sürüngenlerle ilgili harika şeylerden biri de, derilerinin inanılmaz güzellikte doku ve desenlere sahip olmasıdır. Bu doku ve desenler her zaman açık bir şekilde fotoğraflamaya çalışmalısınız – bu, sürüngenin fotoğrafını siyah-beyaza dönüştürmek için geçerli bir neden bile olabilir. Siyah-beyaz fotoğraflar çok daha ilgi çekici olma eğilimindedir çünkü izleyicinin dikkati renk tarafından dağıtılmaz (diğer yandan, muhteşem renklere sahip bir nesne de kötü bir şekilde görülebilir, tercihinizi yapın).
Dokuları etkili bir şekilde yakalayabilmek için ışık dikkatli kullanılmalıdır. Bu, sabahın erken saatlerinde çekim yapmak için geçerli bir nedendir – konunuz uyuşuk olmakla kalmayacak, daha yumuşak ve düzgün ışık sayesinde doku çok daha güzel görünecektir.
Çerçeveyi doldurmak her zaman etkili bir tekniktir, ancak biraz da bağlam göstermekten korkmayın. Bazen hayvanı çok fazla büyütmeden doğal ortamında gösterirseniz, fotoğraf daha anlamlı görünebilir. Zamanınız ve istekli bir modeliniz varsa, ikisini de deneyin. Birkaç yakın çekim ve birkaç uzak çekim fotoğraf çekiminizi geliştirmenizi sağlar ve içlerinden seçim yapabileceğiniz güzel bir fotoğraf koleksiyonu sunar.
Eğer zamanınız varsa, biraz bekleyin ve modelinizin davranışınızı izleyin. Bu, küçük bir araştırmanın işe yarayacağı yerdir – eğer modelinizin neleri yediğini, nerede yaşadığını ve alışkanlıklarını biliyorsanız, onun yapabileceği ilginç şeylerin peşindesiniz demektir.
Camların ardında sürüngenler
Doğal ortamlarında sürüngenleri bulmakta güçlük çekiyorsanız ya da zehirli bir yılanla karşılaşma riskiniz kişisel güvenliğiniz için çok yüksek geliyorsa, bir evcil hayvan dükkanı ya da hayvanat bahçesini ziyaret etme ve sürüngenleri camın arkasından fotoğraflama şansına sahipsiniz. Elbette, bunun da bazı zorlukları var – sürüngenlerin barınakları genellikle iyi aydınlatılmış olmaz, bu da yüksek ISO kullanmanızı gerektirecek iyi bir kameraya ve 50mm sabit odaklı lens gibi hızlı bir lense sahip olmanız anlamına gelir. Hızlı bir lens size sınırlı alan derinliklerine ulaşma şansı verecektir, bu yüzden geniş diyaframlarla çekim yaparken gözleri keskin bir şekilde yakalamanın daha kritik olacağını unutmayın. Ayrıca, camın kendisi de kendisine özgü zorlukları barındırmaktadır – camın ardından ilgi çekici bir sürüngeni izleyen bir çocuğun görüntüsünün yansıması karşınıza bir zorluk olarak çıkabilir, ancak amacınız hayvanın detaylarını çekmekse, yansımalardan olabildiğince kaçınmalısınız. Bunu yapmanın bir yolu, bir parasoley kullanmaktır – eğer bir parasoleyiniz varsa, lensinizi doğrudan camın üstüne yerleştirebilirsiniz, bu yansımaların çoğunu engelleyecektir. Tabii ki camdaki lekeler ya da kirlerden de sakınmanız gerekecektir, bu nedenle, ihtiyacınız olduğunda yüzeyi hızlıca silmek için mendil taşıyabilirsiniz. Kirler içeride ise daha büyük bir problem olacaktır. Eğer camın iç kısmında lekeler varsa, cama olabildiğince yakınlaştığınızda bu lekeler bulanıklaşaktır, ancak kirli cam nedeniyle herhangi bir detay kaybı yaşamamak için camın en temiz kısmını kullanmaya çalışmalısınız.
Sonuç
Sürüngenler genellikle sadece dokularını ön plana çıkaran bazı ilginç konuları meydana getirirler. Ayrıca, onları takip ederek çevrenizdeki sürüngen nüfusu hakkında bilgi edinebilirsiniz. Sadece gerekli tedbirleri aldığınızdan emin olun, tanımlayamadığınız bir sürüngenden (özellikle yılandan) uzak durun, sürüngenleri alarma geçirmemek için sabırlı olun ve yavaş hareket edin. Herhangi bir hayvan çekiminde olduğu gibi, sürüngenleri fotoğraflamak da zordur, ancak çekeceğiniz başarılı fotoğrafların portföyünüzdeki en çekici fotoğraflardan olacağına emin olabilirsiniz.
Özet:
1. Güvende kalın* Yerel türleri tanıyın
* Zehirli hayvanlardan uzak durun
2. Sürüngenleri bulmak
* Yaşam alanlarını anlayın
* Hava soğukken, sabahları çekin
3. Kompozisyon
* Göz hizasından çekin
* Üçler kuralını uygulayın
* Gözlere odaklanın
* Doku ve desenlere dikkat edin
* Bağlam/yaşam alanı ekleyin
5. Camın ardındaki sürüngenler
* Yüksek ISO/geniş diyafram kullanın
* Yansımalara dikkat edin
© David Peterson
Yorum Gönder
Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.