Son Yazılar

2 Şubat 2018 Cuma

Çerçeveyi Doldurmak: Fotoğrafta Kompozisyon


Fotoğrafçılıkla ilgili ne kadar çok ders verirsem vereyim, her seferinde tekrar etmem gereken bir şey olduğunu fark ediyorum... günde 10 kez olsa bile. Bu, kamera ayarlarını bir kez tam olarak anladıktan sonra kompozisyon hakkında öğrenilmesi gereken ilk şey aslında. Çerçevenizi doldurun. Bazı değişik durumlarda da görebilirsiniz bunu: "Şu çerçeveyi doldursana!" veya "Hadi... neden o çerçeveyi doldurmuyorsun?"



Bütün çizgiler merkezdeki kadını işaret ediyor. Fotoğraf: Etienne Bossot

Fakat elbette, şu durumun da farkındayım: insanlar böyle egzotik ve fotojenik mekanlara yolculuk ettiğinde, mümkün olduğunca çok şeyin hızlı bir şekilde fotoğrafını çekmek zorunda hissettikleri için heyecanlı davranıyorlar. Eğer sadece gördüğünüzü çekmek gibi bir amacınız olursa, her şey çok hızlı hareket eder ve gerçekleşir. Ve ne yazık ki bu bazı yetersiz fotoğrafçılar tarafından dillendirilir. Siz merak etmeyin, yine de, Gül Teyze onlardan çok hoşlanacaktır.
Kalabalık yerlerde fotoğraf çekerken acele ederek, bas çek yapma ve dikkat dağıtıcı ögeleri fotoğraf içinde bırakma eğiliminde oluyoruz.
Sonuç olarak dağınık bir fotoğraf ortaya çıkıyor. Elbette, o kadının yolun karşısına çıkmaya çalıştığını görebiliyorum. Fakat fikriniz, aşırı pozlanmış gökyüzünü, elektrik telleri denizini, köşede çalışan işçileri, koşan köpeği ve yoldaki tüm plastik torbaları çekmek mi? Hiç sanmıyorum.

Çerçeveyi doldurmanın en kolay yolu yakınlaşmaktır. Fotoğraf: Etienne Bossot

Dolayısıyla basit, çarpıcı görüntüler oluşturmak yerine, bazı açıklamalara ihtiyaç duyan bir fotoğraf çekmiş oldunuz. "Biliyorsun, o kadını yolda göstermek istedim ama her şey çok hızlı hareket ettiği için hareket edecek vaktim yoktu, bu yüzden biraz dağınık.. ama biliyorsun böyle seviyorum,... biliyor musun? Sevmek…. bilirsin? Neyse, daha sonra kırpacağım. "

Ah, daha sonra kırpacağım. Aslında, evet, biraz kırpılmaya ihtiyacı olduğunu biliyorum. Fotoğraf incelemeleri sırasında bunu kaç kez duyuyorum?
Sorun değil, daha sonra kırpabilirim...
Pek çok fotoğrafçı bu konuda bir şeyler söyledi ancak en ünlü alıntı muhtemelen Robert Capa'dan geliyor: "Fotoğraflarınız yeterince iyi değilse, yeterince yakınlaşmamışsınız demektir."

Konuya oldukça yakınlaşmak her şeyi daha da basitleştirecek ve fotoğrafı
daha da çarpıcı hale getirecektir. Fotoğraf: Etienne Bossot

Bu yüzden öğrencilerimi çerçevelerini doldurup daha basit hale getirerek daha çarpıcı görüntüler bulmaya zorluyorum. Ve bunu açıklama "unsurlar" olarak tanımlıyorum.

Konunuz bir unsurdur. Arka plan veya ön plan başka bir unsur. Bu unsurların birlikte iyi çalıştığını düşünüyorsanız, neden başka bir şey ekleyesiniz?

Tabii ki bir görüntüde birçok unsur veya konu olabilir (birincil, ikincil vb.), ancak bilinçli bir tercih, görülmüş ve düşünülmüş bir kompozisyon olmalıdır.
Unsurlar açısından düşünmek daha çarpıcı görüntüler elde etmenize yardımcı olacaktır.
Ayrıca, bir fotoğraftaki unsurların sayısının arttıkça, dinamik ve dengeli bir kompozisyon oluşturmanın daha zor olduğunu fark edeceksiniz. Daha uzun bir objektif kullanarak veya konuya  yaklaşarak yalnızca konuyu ve arka planı fotoğraflamak daha kolay olacaktır... belki de çok kolay.

Sadece çırak ve mumları göstermek istedim, yakınlaşmak bu unsurları soyutlamamda bana yardımcı oldu. Fotoğraf: Etienne Bossot

Ayaklarınız var ... bir yakınlaştırma lensiniz var ... neden onları kullanmıyorsunuz? Çektiğiniz bir fotoğrafta, fotoğraf içindeki her bir ögeyi neden kullandığınızı açıklamanızı rica ediyorum — ham fotoğraftakileri, kırpılmış fotoğraftakileri değil.

Şimdi, çerçeveyi doldururken daha verimli olabilmek için ne tür araçlar kullanabileceğimize bir bakalım.
Muhtemelen daha yakınlaşmanız, hareket etmeniz, düşünmeniz gerekecek.
Ayrıca, 18-300mm lensinizle biraz uğraştığınızı ve geniş açılı mı yoksa dar açılı mı çekmek gerekli diye kararsız kaldığınızı biliyorum. Bu düşünmek için daha fazla sorun ortaya çıkarıyor ve kafanızı daha fazla karıştırıyor. Mesela tek bir odak uzaklığında (örneğin 35 veya 50 mm) çekim yapmaya ne dersiniz? Bir kez daha, çoğunlukla insanlara odaklanan seyahat fotoğrafçılığından bahsediyoruz.

35mm odak uzaklığına sahip lensimle gezinirken bu kareyi gördüm, yöneldim ve çektim. Fotoğraf: Etienne Bossot



Aynı lensi bir süre kullandıktan sonra, o odak uzaklığında bulunan şeyleri "görmeye" başlayacaksınız. İstediğiniz unsurları çerçeveye dahil etmek için vizörden bakmadan bile doğru mesafeye hareket edebileceksiniz. Bu, sizi daha hızlı, daha verimli hale getirecek, benzer durumlarda gergin insanların yüzlerini elleri ile gizlemesine neden olan gerginliğin ortadan kalkmasını sağlayacaktır.

Zihinsel olarak görsel bir çerçeve oluşturabilir ve bunu yaparak fotoğraftaki istenmeyen unsurları otomatik olarak kaldırabilirsiniz.

Belirli bir odak uzaklığı kullanmak, görsel çerçevenizi oluştururken daha verimli ve daha hızlı olmanızı sağlayacaktır.

Tabii ki, yakınlaşmak işleri kolaylaştıracak ve çoğu zaman size daha basit, çarpıcı görüntüler verecektir. Ancak daha önce de belirttiğim gibi, belki de işin kolayına kaçmak olacaktır. Ayrıca, güzel dokulu duvarların önünde çekilecek bir portre çekiminde yakınlaşmak çok düşünülmez. Bu nedenle, ilginç ve daha zorlayıcı çekimler için daha geniş açılar kullanabilirsiniz.

Daha geniş açılı bir çekimde de fotoğrafa hareket katabilir ve sadeliği yakalayabilirsiniz. Fotoğraf: Etienne Bossot

Ancak bu durumda işler daha karmaşık hale geldiği için fotoğraf üzerinde de daha fazla düşünülmesi gerekecektir. Geniş açılı çekimlerde çerçeveye daha fazla unsur ve dikkat dağıtıcı öge eklenmesi çok daha kolaydır.

Bu durumda, önerim, ilk olarak konuya yakın çekimlerle başlayıp uzaklaşmaktır.

Yaklaşarak, konunuz hakkında bir şeyler öğrenecek, muhtemelen (ve umarım) onlarla etkileşime girecek ve onları çevreleyen daha fazla öge göreceksiniz. Ayrıca, konunun güzel bir fotoğrafını çekebileceksiniz, böylece, çekimi zaten yaptığınız için daha rahat hissedeceksiniz. Sonra yavaş yavaş geri çekilin. Daha güçlü bir görsel imge oluşturmanıza ve konu hakkında daha fazla hikaye anlatmanıza yardımcı olacak bir öge daha ekleyin. Ardından, daha yakın olduğunuzda arka planda gördüğünüz bir ögeyi daha ekleyin.

Önce soldaki çocuğun portresini çektikten sonra birkaç adım geri atıp sağdaki kadını da çerçeveye dahil ettim. Fotoğraf: Etienne Bossot

Bunu yaparak fotoğrafınıza uzaktan çekim yaptığınızda çerçeveye dahil edebileceğiniz dikkat dağıtıcı unsurlar olmadan yalnızca daha çarpıcı ve öykü anlatan bir görüntü oluşturmanıza yardımcı olacak alakalı unsurları ekleyeceksiniz;

İlk önce yakınlaşın, sonra geri çekilin.

Çerçeveyi daha iyi bir şekilde doldurmak için kullanabileceğiniz bir araç da şekiller kullanmaktır. Fotoğrafta üçgen şekiller kullanılmanın, dikkatin tüm çerçeveye dağılmasındansa çerçeve içinde belli bir noktaya yoğunlaştırdığı söylenir. Siz de böyle düşünüyorsanız, bir ana ve diğer iki yardımcı kenar unsuru bu şekli oluşturmak için yeterlidir ve alakasız diğer unsurları çerçeveden çıkarmanıza yardımcı olur.

Ayrıca, izleyicinin gözünü çerçeve içinde yönlendirmek için çizgilerin gücünü kullanmayı da unutmayın.

Aşağıdaki fotoğraflar, bu aracı, çerçevemi doldurmak için nasıl kullandığımı size gösterecektir:

Üçgen bir şekil oluşturarak izleyicilerin gözünü istediğim noktaya yönlendirebiliyorum. Fotoğraf: Etienne Bossot
Üç ana öge bütün çerçeveyi dolduran çapraz bir doğru meydana getiriyor. Fotoğraf: Etienne Bossot
Üç üçgen bir üçgen meydana getirmiş durumda. Fotoğraf: Etienne Bossot

© Etienne Bossot

Yorum Gönder

Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.

 
Copyright © 2010 - 2021 Profesyonel Fotoğrafçılık . Tasarım: OddThemes - Yayımcı: Gooyaabi Templates - Kullanım Koşulları
DMCA.com Protection Status