Son Yazılar

6 Mart 2016 Pazar

Düşük Işık Fotoğrafçılığı İpuçları


Çoğu insanın sandığının aksine düşük ışık fotoğrafçılığı tam olarak gece fotoğrafçılığı demek değildir. Farklı kaynaklardan gelen farklı miktarlarda ışık olabilir ve açık havada gün ortasında gelen ışıktan az olan diğer tüm ışıkları düşük-ışık olarak tanımlıyorum. Yetersiz ortam ışığının bulunduğu kapalı mekan fotoğrafçılığı (çoğumuzun evleri) ve gece gözümüzün zorlukla seçebildiği ışıklar da düşük-ışık olarak tanımlanmaktadır. Bu makalede açık havada ya da kapalı alanlarda düşük-ışık içeren her yerde nasıl fotoğraflar çekileceğine dair ipuçlarını bulabileceksiniz.



NIKON D700 @ 24mm, ISO 200, 5/1, f/10.0, © Nasim Mansurov

Düşük-Işığın Üç Seviyesi


Daha detaylı açıklamalara girmeden önce, düşük-ışığın çeşitli düzeylerini belirleyelim ve bunları sınıflandıralım, böylece bunları örneklerimizde kolayca belirtebileceğiz. Işığın farklı düzeylerini sınıflandırmak oldukça zor olsa da zifiri karanlık ile aşırı parlak ışık arasında uzun bir aralık olmasından dolayı, sırf daha kolay adlandırmak ve ifade edebilmek için ışığı üç sınıfa ayıracağım:
  1. Görünür: gün ışığındayken, binaların arasındaki gölgelik alanlarda, büyük ağaç ya da köprülerin altında.
  2. Düşük Işık: gün batımından hemen sonra, çevrenizdeki her şeyi görebildiğinizde ancak her şeyin kararmaya başladığı anlarda ya da kapalı mekanlarda.
  3. Karanlık: sadece parlak nesneleri görebildiğiniz gece vakitlerinde.
Eminim ki bu ışık türlerinin her biri ile bazı zamanlarda karşı karşıya geldiniz ve bu durumlarda belki de fotoğraf çekmek sizin için oldukça zorlayıcı oldu. Yukarıdaki ışık türleri ile teker teker bilgi verip bu durumlarda daha iyi fotoğraflar çekebilmek için neler yapmanız gerektiğini göstermeye çalışacağım:

1) Düşük Işık Fotoğrafçılığı: Görünür Durumlar

Daha öce gölgeli bir yerde bulunup da fotoğraf çekmeye çalıştığınız oldu mu hiç? İlk DSLR'mi aldığımda karşılaştığım en büyük hüsranları bu anlarda yaşardım çünkü fotoğraflarımın neden bulanık çıktığını anlayamazdım. Bazı zamanlarda kameranın ekranında fotoğraf düzgün görünürdü fakat bilgisayardan bu fotoğraflara baktığımda az da olsa bulanıklık fark ederdim. Bunun neden olduğu ve nasıl bu sorunu giderebileceğim hakkında pek bilgim de yoktu.

Daha sonra öğrendim ki, anlaşıldığı kadarıyla, gözlerimiz kameranın görebildiğinden daha geniş bir ışık aralığını - dinamik aralığı - görebilmekteydi. Bu yüzden, siz ortamda yeterli ışık olduğunu düşünseniz de gölgelik alanlarda kameranın etkili bir şekilde fotoğrafı çekebilmesi için yeterli ışık olmayabilir. Kamera ayarlarınıza bağlı olarak iki farklı sonuç ortaya çıkacaktır:

a) bulanık bir fotoğraf çekeceksiniz.
b) fotoğrafınızda çok fazla gren (noise) oluşacaktır.

NIKON D700 @ 24mm, ISO 800, 1/125, f/8.0, © Nasim Mansurov

1.1) Bulanık fotoğraflardan sakınmak için hızlı perde hızları kullanmak

Öyleyse, fotoğraflar neden bulanık çıkar? Cevap kameranızın perde hızında. Eğer perde hızınız çok düşükse, kameranız sarsılacak ve(veya hareket eden nesnelerden dolayı bulanıklık meydana gelecektir. Kamera sarsıntısından korunmak için her zaman daha hızlı perde hızları kullanmaya çalışın. "Hızlı perde hızı nedir?" diye sorabilirsiniz. Bu lensinizin odak uzaklığına göre değişecektir. Eğer 10-24mm arasında bir geniş açılı lesn kullanarak bir fotoğraf çekiyorsanız, kamerayı elde tuttuğunuzda 1/50 saniyeden daha hızlı çekimler yapmalısınız. Eğer 100mm'den daha uzun bir telefoto lens kullanıyorsanız en uygun perde hızını hesaplayabilmek için elde-tutma kuralını uygulamanızı tavsiye ederim. (Elde tutma kuralı: Bir odak uzaklığının tersi perde hızı kullanmak. Örneğin; 125mm odak uzaklığı için en az 1/125 saniye perde hızı kullanmak. Not: Bu kural full-frame kamera için geçerlidir. Crop sensör için değer kameranın kırpma oranı (crop faktör) ile çarpılmalıdır.) Çoğu gündüz fotoğrafçılığı için 1/200 - 1/250 saniyelik perde hızları hareket bulanıklılığından sakınmak ve keskin fotoğraflar çekmek için yeterli olacaktır.



1.2) Diyafram değerini en düşük seviyeye çekmek (f-stop)

1/200 saniyelik bir çekim yapabilmek için ortamda yeterli ışık olması gerekmektedir. Ancak bizim burada bahsettiğimiz durumda ortamda yeterli ışık yok, öyleyse ne yapabiliriz? Deneyebileceğiniz ilk şey diyafram değerini en geniş duruma getirmektir. Diyafram değerini genişletmek kameranıza erişebilecek ışık seviyesini artıracaktır ve bu sayede daha hızlı çekimler yapabileceksiniz. Bunu yapabilmek için kameranızı "Diyafram Öncelikli Moda" ayarlamanız ya da manuel olarak bütün ayarları girmeniz gerekmektedir. Daha sonra kameranızın izin verdiği ölçüde diyaframı açabildiğiniz kadar açmalısınız.

1.3) Daha hızlı bir lens kullanmak

En düşük diyafram değeri lensinizin hızına bağlıdır. Çoğu zum lens en geniş diyafram açıklığı değeri için f/3.5 değerini kullanırken çoğu profesyonel lens f/2.8 ve bazı prime lensler f/1.2 değerine kadar diyafram değeri kullanabilmektedir. Diyaframı düşürmek perde hızınızı nasıl etkiler? 1/125 saniyelik f/8 diyafram değerinde bir çekim yaptığınızı düşünelim. Diyaframı f/5.6'ya düşürmeniz perde hızınızı 1/250 saniyeye çıkaracak, diyaframı f/4 olarak ayarlamanız perde hızını 1/500 saniyeye çıkaracak, böylelikle hareketi dondurabileceksiniz. Eğer f/1.4 ya da f/1.8 diyaframa sahip hızlı bir lensiniz varsa diyafram değerini düşürmenizin alan derinliğini de azaltacağını unutmayın, bu nedenle çekim yapmadan önce son derece doğru bir şekilde odaklama yaptığınıza emin olun. Nikon kullanarak çekim yapıyorsanız bütçenize göre Nikon 50mm f/1.8D, Nikon 50mm f/1.8G (DX) ya da Nikon 50mm f/1.4G lenslerinden birine sahip olmanızı öneririm. Canon kullanıcısı iseniz Canon EF 50mm f/1.4 USM, Canon EF 50mm f/1.8 II ya da Canon EF 28mm f/1.8 USM satın alabilirsiniz.


1.4) VR/IS teknolojisine sahip bir lens kullanmak (Titreşim Engelleme)

Lensinizde VR (Vibration Reduction - Titreşim Azaltma) ya da IS (Image Stabilization - Görüntü Sabitleyici) özelliği var mı? Eğer yoksa, çok kötü, çünkü VR/IS gerçekten çok iyi çalışan bir sistem. Nikon tarafından duyurulan en son "VR II" teknolojisi VR olmayan lenslere oranla bulanıklık olmadan 4 kat (en az 3 kat) daha yavaş perde hızı kullanabilme imkanı sunabilmektedir. Şöyle açıklayayım, sıradan bir lens kullanara 1/250 saniyelik bir çekimle elde edebileceğiniz keskin (net) bir fotoğrafı VR/IS sistemi içeren bir lens ile 1/30 saniyelik bir çekimle elde edebilirsiniz. Nikon 18-55mm f/3.5-5.6G VR ve Nikon 18-200mm f/3.5-5.6G VR II gibi çoğu zum lens VR teknolojisini içermektedir.Bu çeşit çok yönlü lenslerde VR teknolojisinin olması çok hoş olsa bile, yine de, bu lensler Nikon 50mm f/1.4G gibi prime lensler kadar hızlı ve keskin sonuçlar verecek lenslerden değildir. Nikon 70-200mm f/2.8G VR II gibi sabit diyafram değeri barındıran VR/IS teknolojili, pahalı ve daha profesyonel lensler - bu lensler ile çekilen fotoğraf örneğini aşağıda görebilirsiniz - düşük-ışık fotoğrafçılığı için harika bir tercihtir.


1.5) Kameranızın ISO değerini artırmak

Diyaframı en açık seviyesine kadar genişletmenize rağmen halen düşük perde hızları alıyorsanız ne yapardınız? Cevap, kameranın ISO (sensör hassasiyeti) seviyesini artırmaktır, böylece kameranızın sensörü daha hızlı bir şekilde ışık yakalayabilecektir.Eğer ISO 100 ile çekim yaparken kameranız çekimin 1/25 saniyede tamamlanacağını söylüyorsa, ISO'yu 400 olarak ayarlarsanız 1/100 saniyelik bir çekim yapabileceksiniz. Bunu hızlı bir şekilde nasıl hesaplayabilirsiniz? Basitçe, ISO'yu ikiye katlamak perde hızını ikiye bölmek demektir. Yani, ISO'yu 100'den 200'e çıkarırsanız, perde hızı da 1/25'ten 1/50'ye çıkacaktır. ISO'yu 200'den 400'e artırınca perde hızı da 1/50'den 1/100'e çıkacaktır. Teknik olarak kameralardaki perde hızları biraz daha değişiktir (1/30, 1/60, 1/125 gibi) ancak daha kolay bir şekilde anlamanız için bu şekilde örnek verdim. Tek bilmeniz gereken, ISO'yu artırmak perde hızını da artıracaktır.

NIKON D700 @ 24mm, ISO 1600, 1/25, f/8.0, © Nasim Mansurov


ISO'yu büyük sayılara artırırken daha yüksek sensör hassasiyetinin daha fazla gren/noise oluşturacağını bilmelisiniz. Çoğu modern kamera ISO 800'e kadar etkili sonuçlar vermekte iken full-frame kameralar ISO 3200'e kadar başarısını sürdürebilmektedir.

2) Düşük ışık fotoğrafçılığı: Düşük Işık Koşulları

Artık daha karmaşık bir durumdan bahsedebiliriz, gün batımından hemen sonra ışık miktarının hızlı bir şekilde azaldığı durumlarda ya da zayıf bir şekilde aydınlatılmış karanlık iç mekanlarda çekim yaptığınız durumlarda nasıl fotoğraf çekileceğine bakalım. Açıkçası, ilk yapmanız gereken yukarıda belirtildiği gibi diyaframı açmak ve ISO'yu yükseltmektir. Peki, diyaframı en geniş değere açtıysanız ve ISO'yu 800 olarak ayarladıysanız ancak halen keskin fotoğraflar çekemiyorsanız, ne yapabilirsiniz?

NIKON D80 @ 52mm, ISO 200, 1/10, f/4.8, © Nasim Mansurov

2.1. Işık kaynağına yakınlaşmak

Işık kaynağına yaknınlaşmanız kameranıza daha fazla ışık gelmesini sağlayacaktır. Büyük pencereler ışık için harika ışık kaynaklarıdır, öyleyse perdeleri ve güneşlikleri açarak odaya daha fazla ışık girmesini sağlamalısınız. Aşağıdaki grup fotoğrafını çekerken yanımda flaş getirmeyi unutmuştum, bu yüzden hızlı bir şekilde kapıyı açmayı ve içeriye daha fazla ışık girmesini bir çözüm olarak denemiştim.

NIKON D700 @ 85mm, ISO 1600, 1/125, f/4.0, © Nasim Mansurov

2.2) Kendinizi Sabitlemek

Evet, doğru – kendinizi dengelemeyi ve kamerayı daha iyi tutmayı öğrenin. Sol avuç içinizle kamerayı ya da lensi (ya da ağırlık merkezi neresiyse, orayı) destekleyin. Dirseklerinizi gövdenize dayayın. Yapabiliyorsanız dizinizin üzerinde çökün ve sol dizinizle sol dirseğinizi birbirine destek olacak şekilde tutun. Nazik bir şekilde deklanşöre basın ve vizörden keskin bir görüntü elde etmeyi bekleyin. Kamera sarsıntısını önleyebilmek için bu yöntemi ve diğer yöntemleri deneyerek düşün perde hızlarında çekimler yapmayı başarabilirsiniz.

2.3) ISO'yu artırmak

Hangisi daha iyi, bulanık bir fotoğraf mı, keskin ancak daha fazla gren içeren bir fotoğraf mı? Ben ikincisini tercih ediyorum. ISO'yu artırın ve bir çekim yapın. Fotoğraftaki kumlanma sizin için kabul edilebilir bir derecede mi, kontrol edin. Noise Ninja gibi birçok yazılım sayesinde fotoğraflardaki çok fazla grenden bir miktar da olsa kurtulabilmek mümkün. Yine de ben ISO 800 seviyesinin altında çekimler yapmayı tercih ederim, sadece ihtiyaç duyduğum bazı durumlarda ISO 1600 ya da ISO 3200 seviyesine kadar çıkarım. Full-frame Nikon D700 kameramda ara sıra ISO'yu 6400'e kadar çıkarırım.

2.4) RAW modda ve hafifçe az pozlamak

Ben genel olarak RAW olarak çekerim, çünkü aşırı ya da yetersiz pozlama yaptığım durumlarda bile bazı detayları kurtarabilme imkanı elde edebilirim. JPEG olarak çekim yaptığınızda bir fotoğrafı kurtarabilme konusunda oldukça kısıtlı olursunuz. Bazı durumlarda, pozlama telafisi butonunu kullanarak kasıtlı olarak az pozlama yaparak perde hızını artırırım. Tipik olarak 1-1.5 durak eksi yönde pozlama telafisi yaparım... bundan daha yüksek seviyedeki ayarlar istediğim detayları elde etmeme izin vermeyebilir. Bunu deneyin – gerçekten işe yarıyor! Bazı fotoğrafçılar pozlama basamaklama (AEB) tavsiye ediyor, ancak ben genellikle bunun yerine pozlama telafisini tercih ediyorum.

NIKON D300 @ 24mm, ISO 200, 1/5, f/5.0, © Nasim Mansurov

2.5) Otomatik pozlama yaparken dikkatli olmak

Düşük-ışık içeren çevrelerde kameralar otomatik netleme yeteneklerini kaybedebilmektedir. Ortamda yeteri kadar ışık yoksa bu meydana gelmektedir – kamera nesneler arasındaki farklılıkları, beyaz bir duvarda siyah bir noktayı çekmeye çalışıyormuşçasına, ayırt edemeyecektir. Çoğu kamera "AF assist" (netleme asistanı) gibi bir özellikle donatılmıştır, bu, ortamda nesnenizi aydınlatacak kadar ışık olmadığında kameranın flaşı gibi yanacaktır. Buna benzer bir teknolojiye sahipseniz, karanlık ortamlarda bu özelliği açın. Nikon DSLR'lerde bu özelliği açmak için continuous moddan (C) single moda (S) geçin. Nesnenize odaklandığınızda vizörden bakarak netliğin sağlandığını kontrol edin. Eğer bulanıksa deklanşöre yarım basarak yeniden odaklama yapmaya çalışın. Çoğu durumda kameranızın doğru bir şekilde odaklandığından emin olmanız zorlaşacaktır. Bu gibi durumlarda çekim yapıktan sonra LCD ekran üzerinden çekiminizi kontrol edin.

2.6) Full-frame kamera kullanmak


Bir full-frame sensör pahalıdır fakat düşük-ışık koşullarında oldukça başarılıdır. Nikon D700 (FX/Full Frame) ile ISO 3200 ile yapılan bir çekimde oluşan gren miktarı Nikon D300 (DX/Crop Sensör) ile ISO 800 seviyesinde oluşan gren miktarı ile neredeyse aynıdır. Vegas'a son ziyaretimde D700 ile birçok gece çekimi yaptım. Bir DX sensör kamera kullansaydım, aynı çekimleri yapabilmek için bir üçayak kullanmam gerekecekti, çünkü bu noktada D700 ile bile düşük-ışık koşullarını zorlayan çekimler yapıyordum.

NIKON D700 @ 95mm, ISO 200, 3/1, f/20.0, © Nasim Mansurov

2.7) Tekayak (monopod) ya da üçayak (tripod) kullanmak

Son olarak, ekipmanınızın sabit durmasını sağlayabilmek için bir tekayak ya da üçayak kullanmayı deneyin. Bir tekayak bazı durumlarda oldukça yararlı olsa da ben çoğu düşük-ışık koşullarında üçayak kullanmayı tercih ediyorum. Bir üçayak ile ISO'yu en düşük seviyeye çekerek kumlanmayı en aza indirebilir ve düşük perde hızları ile çekimler yapabilirsiniz. Ancak, düşük perde hızı kullanmanız, fotoğraflarınızda hareket bulanıklığı oluşabileceği anlamına gelmektedir, yine de bu bazı durumlarda göze hoş gelen görüntüler verebilmektedir. Dikkat edilmesi gereken nokta, ucuz plastik üçayaklar yerine sağlam bir üçayak satın almanızdır.

3) Düşük Işık Fotoğrafçılığı: Karanlık Durumlar

Oldukça zayıf bir ışık kaynağının olduğu gece vakitlerinde, yukarıdaki ipuçlarının çoğu bir işe yaramayacaktır, çünkü ortamda kendisi ile çalışılabilecek bir ışık olmayacaktır.

3.1) Üçayak kullanmak

Gece vakitlerinde elde çekim yapmak neredeyse imkansızdır (hareket etkisi sonucunda kötü görünen fotoğraflar elde etmek istemiyorsanız). Sağlam bir üçayak gece fotoğrafçılığında kesinlikle sahip olmanız gereken bir ekipmandır, çünkü oldukça düşük perde hızları ile çekim yapmanız gerekecektir ve en küçük titreşimler dahi önem kazanacaktır. Bu durumlarda bir uzaktan kumanda ya da kablolu kumanda sistemleri kullanmanız da bu titreşimleri engelleyebileceği gibi, eğer bu araçlara sahip değilseniz, kameranızın zamanlayıcı özelliğini kullanabilirsiniz. Bu bir uzaktan kumanda kadar etkili bir süreç değildir çünkü her halükarda deklanşöre basmanız gerekecek ve bu da bir dizi titreşim mekanizmasını başlatacaktır. Daha iyi sonuçlar almak için zamanlayıcı özelliğini artırabilirsiniz.

3.2) Işıkla boyama yapmak için el feneri kullanmak

Eğer çekim yapmak istediğiniz nesne çok karanlık ise bir el feneri kullanarak nesnenizin üzerine biraz da olsa ışık ekleyebilirsiniz. Özellikle farklı renkte ışık kaynakları kullanırsanız, ışıkla boyama tekniği oldukça güzel bir tekniktir ve bu sayede son derece eğlenceli çekimler yapabilirsiniz.

NIKON D700 @ 35mm, ISO 200, 30/1, f/6.3, © Nasim Mansurov

3.3) Elle Netleme Yapmak

Çok karanlık durumlarda otomatik netleme özelliği çalışamayacaktır. Eğer çekim yapacağınız nesneye yakınsanız, iyi bir odaklama yapabilmek için  "AF Assist" butonunu kullanmayı deneyin. Eğer nesne uzaktaysa bir el feneri kullanarak kameranızın odaklama yapabilmesini sağlayabilirsiniz. Eğer nesne çok uzakta ise ve bir el feneriniz yoksa elle netleme yapmanız gerekecektir. Çoğu durumda lensi "sonsuza" odaklamak başarılı sonuçlar vermektedir, yine de bazı durumlarda çekim yaptıktan sonra fotoğrafı kontrol etmeniz ve gerektiği durumlarda odaklama ayarlarını değiştirmeniz gerekecektir. Odaklamayı başarılı bir şekilde yaptığınızda otomatik netleme özelliğini kapatın, böylece kameranız sürekli odaklama yapmaya çalışamayacaktır. Odaklamayı tamamladıktan sonra üçayağınızın yerini değiştirmeyin.

3.4) Denemek, denemek ve denemek!

Burada söylenecek çok fazla şey yok – yapabildiğiniz kadar deneyin; zaman içinde daha iyi sonuçlar almaya başlayacaksınız. Düşük ışık fotoğrafçılığı eğlenceli bir fotoğrafçılık dalıdır ve bu fotoğrafçılık dalında düşük ışık koşulları ile baş edebilmek için kameranızla sürekli oynamak zorundasınız. Düşük ışık koşullarında fotoğraf çekmeyi öğrendiğinizde gün ışığında çektiğiniz fotoğraflar ile karşılaştırmalar yapabileceksiniz. Bol şanslar! Aklınıza takılan soruları sormaktan çekinmeyin.

© Nasim Mansurov


Yorum Gönder

Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.

 
Copyright © 2010 - 2021 Profesyonel Fotoğrafçılık . Tasarım: OddThemes - Yayımcı: Gooyaabi Templates - Kullanım Koşulları
DMCA.com Protection Status