 |
| © Ben Evans |
1. Hemen Vazgeçmek
Birçok insan bunu yapıyor. Harika bir kameraya sahiptirler, gerekli teknik dersleri almışlardır ve harika bir yere geziye gitmiştir; fakat biraz yorulunca, acıkınca ya da sıkılınca – hemen çekimi bırakıyorlar. Hatta, daha da yaygın olan sorun ise, çevreyi yeterince araştırmıyorlar, belki bunu yapmak en iyi çekimin elde edilmesini sağlayacaktır. Deneyimler göstermektedir ki, farklı bakış açılarını araştırmaya daha fazla vakit ayırdığınız zaman elde ettiğiniz sonuçlar çok daha iyi olmaktadır.
Fotoğraf çekimlerinde, diğer insanlar çekimi tamamladığında ve dinlenmek için bir yerde oturduklarında, en geride kalan hep ben olurum. En iyi ışık güneşin batmasını beklemek zorunda değildir! Sadece Facebook'ta milyarlarca fotoğrafın olduğunu bilseniz bile, kalabalıktan uzaklaşarak biraz daha fazla fotoğraf çekmek iyi bir fikirdir. Belirli bir fotoğrafın çekimi meşakkatli ve stres verici olsa da birçok fotoğrafçının bu durumda çekimi bıraktığını bilmeniz sizi motive edecektir. Çekime ne olursa olsun devam edin ve daha iyi sonuçlar elde etmeye başladığınızı görün.
2. Portre Çekimlerinde Geniş-Açılı Lensler Kullanmak
Bir kompakt kamera ile çekim yapmayı planlıyorsanız, lensiniz en geniş ayarda olacaktır. Bir DSLR lensi de genellikle çantası içinde bulunduğu süre boyunca en geniş açı ayarında duruyor olacaktır. Geniş açı, normal şartlar altında çoğu fotoğrafçı için varsayılan ayardır. Fakat portre çekimleri söz konusu olduğunda, özellikle çok yakından çekim yapıyorsanız, bozulma etkisi son derece rahatsız edici olacaktır. Modelinizin yüzünde bir karikatür etkisi oluşturmaktan kaçınmak için lensinizin telefoto ucuna doğru zum yapın. Bu, perspektifi düzleştirecek ve çok daha etkileyici portreler çekmenizi sağlayacaktır. Kompakt kameranız bir dijital zum özelliğine sahipse, sadece görüntü kalitesini düşüren bu özelliği kapatın.
 |
| © Ben Evans |
3. Titreşimli, Bulanık Fotoğraflar Çekmek
Hemen hemen hepimizin, muhtemelen muzdarip olduğu bir durum bu, ben de bu durumdan dolayı sıkıntı çekiyorum. 1/8 saniye hatta 1/80 saniyeye kadar olan yavaş perde hızlarında, kadraj içinde kalan en ufak bir hareket kameranız tarafından yakalanacaktır. Yeni başlayanlar fark etmez ve profesyoneller daha iyi çekim yapacaklarını farz eder ve ISO'yu artırmazlar. Kasıtlı olarak yaplmadığı müddetçe kamera sarsıntısı dikkat dağıtıcı olmaktadır ve yarıma ve dergiler bu tür fotoğrafları kullanmamaktadır.
Bu sorunun üstesinden gelmenin temel ve en iyi yolu, bir üçayak kullanmaktır. Bu tür bir yükü taşımak istemeyebilir ya da bir üçayak almaya bütçe ayıramayabilirsiniz. Çoğu modern lens kamera sarsıntısını önleyecek sistemler entegre edilmiş şekilde üretilmektedir ve modern kameralar yüksek ISO hassasiyetine sahiptir (böylece daha hızlı perde hızları kullanabilirsiniz). Sarsıntı probleminden kurtulmak için, çekim başlamadan önce kesin bir hareketsizlik sağlamış olduğunuza emin olmalısınız. Eğer çok düşük perde hızları ile çekim yapıyorsanız, yüksek ISO kullanmaktan korkmayın. Ayrıca, kameranızı sabit tutacak başka yollar da arayabilirsiniz.
 |
| © Ben Evans |
4. Bina Fotoğraflarını Çok Yakından Çekmek
Çekimi yapabilmek için, kamerayı yukarı doğru tutarsınız. Bu da binadaki dikey çizgilerin içeriye doğru bir eğimde görünmesine neden olur. Özellikle geniş-açılı lensler kullanılırken; binaya yakınsanız ve neredeyse binanın dibindeyseniz bu sorun ortaya çıkmaktadır. İdeal olarak, mimarideki paralel çizgilerin fotoğrafınızda da paralel olmasını istersiniz. Peki ama bunu nasıl başarabilirsiniz? Teorik olarak, binanın merkezi ile uyumlu olmanız gerekmektedir.
Öncelikli olarak, kamerayı baş hizanızın çok daha yukarısında tutmalısınız. Çekimi yapacağınız binanın tam olarak karşısında çekim yapmanızı sağlayacak bir pencere olmadığı müddetçe, taviz vermeniz gerekecek. Bozulma etkisini en aza indirmek için, yakından yapacağınız çekimlerde geniş-açılı lensler kullanmaktansa telefoto lensler kullanın. Çoğunlukla ağaçlar ya da sokak lambaları kadraj içine girmektedir, bu nedenle dikkat dağıtıcı ögelere çok fazla yer vermeden sağdyunuzu kullanın ve mümkün olduğu kadar binadan uzaklaşın.
 |
| © Ben Evans |
5. Çekim Yapılan Konunun Belirsizliği
Son olarak, fotoğrafçıların çekimini yaptığı konunun belirgin olmadığı, dikkat dağıtıcı birçok nesnenin bulunduğu fotoğraflar ödül kazanmaktan uzaktır. Genel eğilim kameranın nasıl çektiği ile bizim nasıl gördüğümüz arasındaki farka bağlıdır. Genellikle, gördüğümüzü genelleriz, bize göre öneli olanı öne çıkarır, bize göre önemsiz olanı arka plana atarız. Bu sorunla baş edebilmenin birçok yolu vardır. En önemlilerinden birisi, muhtemelen en meşhuru, çok yakınlaşmamaktır. Ancak bunun sonucunda nesneler çok küçük görünmektedir, ekranda çok az yer kaplamakta ve etkisini kaybetmektedir. Benzer şekilde, insanlara ve hayvanlara çok yakınlaşmak korku duymaya neden olabilmektedir. Bu nedenle, yakınlaşabilirsiniz. Ayrıca, renkleri ve parlaklık oranındaki farkları kullanarak nesneyi ön plana çıkarabilirsiniz. Arka plandaki dikkat dağıtıcı nesnelere dikkat edin. Ve, neyi fotoğrafladığınızdan emin olun!
 |
| © Ben Evans |
Hepsi bu! Fotoğrafçıların yaygın bir şekilde yaptığı beş hatadan bahsettim. Bilmeden yaptığınız biri varsa, kontrol etmiş olacaksınız. İkinci bir seçenek isterseniz, bir arkadaşınızdan fikir alabilirsiniz. Umarım, "katı kurallarım" sizi daha iyi bir seviyeye getirebilir. Her zamanki gibi, bunları bir rehber olarak kullanın; fotoğrafçılıktan memnun olup olmadığınıza kesin bir karar verin.
© Ben Evans
Yorum Gönder
Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.