Son Yazılar

21 Temmuz 2016 Perşembe

Fotoğrafçılığı Basitleştirmek ve Daha Hızlı Öğrenmek İçin 3 Yol


Bir fotoğrafçı olabilmek, göründüğü kadar kolay değildir, çevremizdeki bütün harika fotoğraf seçeneklerini görebilmek ve onları yakalamayı istemek gerekir. Geçenlerde, öğrencilerimle çalışıyordum, ayarları sürekli değiştirmekten yorulduğunu söyledi. Örnek olarak da, manzara çekimi için bir geziye gittiğinde, bir kuş çekimi ya da diğer vahşi yaşam çekimi için hızlı bir şekilde ayarları değiştirmesi gerektiğini belirtiyordu. Bazı sezonluk fotoğrafçılar bu gibi durumlara karşı hazırlıklı ise de, bunu başarabilmek görüldüğü kadar kolay değildi ve fotoğrafçılığı yeni yeni öğrenen birisine göre, bu ayarlarla sürekli oynamaya çalışmak sıkıcı bir süreçti.



24-120mm. 120mm, 1/160, f/4, ISO 1400 ile çekildi. Lensinizin zum uçlarında nasıl davranacağını bilmelisiniz, ben bu lens ile daha da yakınlaşarak geniş açılı bir çekim gerçekleştirebilirdim, fakat yakınlaştırma yaparak koridorda çiçek taşıyan kızın fotoğrafını çektim, yine de etkileyici bir sonuç elde ettim. © Rick Berk
Çoğu kamera üreticisi fotoğrafçılığı kolaymış gibi algılanmasını arzuluyor olsa da ("Çok gelişmiş ise, basittir" sözünü hatırlıyor musunuz?), gerçek şu ki, fotoğrafçılık bir zanaattır, teknolojik gelişmeler olsa bile, ustalaşmak zaman alır. Değişik fotoğraf çekimleri; değişik ayarları, değişik lensler kullanmayı, hatta konuya tamamen farklı bir yaklaşım sergilemeyi gerektirmektedir. Eğer tek bir kamera ile fotoğrafçılığı bir hobi olarak yapıyorsanız, gerçekleşen bütün olasılıkları yakalayabilmek için hazır olmanız neredeyse imkansızdır.

Fotoğrafçılıktan bunalmanızı önleyecek, fotoğrafçılığı öğrenmenizi kolaylaştıracak üç yolu bu öğretimizde bulabilirsiniz.

Tek Bir Zamanda Tek Bir Konuya Odaklanın

Her zaman her şeyin basit tutulmasını söylerim. Her şeyden önce, eğer manzara, vahşi yaşam ya da portre çekimi planlıyorsanız, sadece tek bir hedefe yoğunlaşın. Ayağınıza gelen diğer fırsatlarla dikkatinizin dağılması oldukça kolaydır. Bu gibi fırsatlar ayağınıza geldiğinde, altın gibi görünürler, ve olabilirler de, ancak manzara çekimi için ISO 100, f/16 diyafram ve 1/20 saniyelik bir perde hızını ayarladıysanız, uçan bir kuşun fotoğrafını çekebilecek ayarlar hızlı bir şekilde geçiş yapabilmek o kadar da kolay bir süreç değildir. Sonuç, hayal kırıklığına uğratıcı olabilir, çektiğiniz fotoğraflar beklentilerinizi karşılamayabilir, daha da kötüsü hiçbir şeye benzemeyebilir.

Şimdi, fotoğrafçılık kariyerime başladığımdan beri 20 yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen, tek bir kamera ile tek seferde çok fazla konuya yoğunlaşmaktan kaçınırım. Kameramı elime aldığımda ve dışarı çıktığımda, ilk olarak karar verdiğim hedefte çekimler yaparım. Gün batımında bir manzara fotoğrafı çekmeyi planladıysam, yaparım. İki farklı konu için çekim yapmayı denediğim tek an, iki farklı kamera taşıdığım zamanlardır. Örneğin, bir manzara çekimi yapıyorsam ve yanımda bir su kuşu belirirse ve onun da fotoğrafını çekmek istersem, ikinci kameramı ve telefoto lensimi çıkarır ve çekimi yaparım. Bu, beni ilk hedefimden biraz uzaklaştıracak olsa da, fotoğrafın bir kenarında en azından biraz manzara bırakırım.

Mavi balıkçılın bu fotoğrafı 400mm lens, seri çekim AF, 1/1250 saniyelik perde hızı ile çekilmiştir. © Rick Berk
Yukarıdaki fotoğraftaki şelale ve büyük mavi balıkçılın fotoğrafı aynı noktada çekildi. Ancak, şelalenin çekimini gerçekleştirebilmek için bir doğal yoğunluk filtresi kullanarak pozlamayı düşürmem gerektir. Filtreyi çıkarabilmemin hiçbir yolu yoktu, ve balıkçılın fotoğrafını çekmek için vaktim de kalmamıştı, neyse ki iki çekim de aynı lens ile gerçekleştirilebilirdi. Perde hızını balıkçılın uçuşunu donduracak kadar hızlı tutmam ve manzara çekimlerinde tek çekim AF kullanıyor olsam da, uçuşun keskinliğini muhafaza edebilmem için seri çekim AF kullanmam gerekiyordu.

Etrafımda vahşi yaşam ile karşılaşabileceğimi tahmin ettiğim için bir Nikon 80-400mm lensi bir diğer kamerama takmış (onu da omzuma asmıştım), ikinci bir kamerayı daha kısa bir lens ile, üçayağa bağlayarak şelale çekimini gerçekleştirmeye koyulmuştum. Eğer tek bir kameram olsaydı, iki konudan birini seçmek zorunda kalacak ve hareket etmem gerekecekti. Tek bir kamera ile konular arası geçiş yapıp başarıya ulaşma imkanı ender olarak gerçekleşmektedir.

Bu çekim 16mm lens, tek çekim AF, 0,6 saniye perde hızı ile yapılmıştır. © Rick Berk
Eğer tek kameranız varsa, çok fazla denemeyin. Tek bir konu seçin ve yeterli çekimi elde ettiğinizi düşünene kadar çekime devam edin, daha sonra farklı bir konuya geçiş yapın. Evet, bir gün batımı için hazırlanmışken, bir ak balıkçılın balık tutmaya hazırlanmasını izlemek, o anın fotoğrafını çekmeyi denemeden kendi çekimine devam etmek zor gelecektir, ancak siz gerekli ayarları yapana kadar ak balıkçıl çoktan uçmuş olacaktır. Bu sırada, güneş batıyor olacak, renkler değişmeye başlayacak, her iki çekim fırsatını da kaçırmış olacaksınız.



2. Tek Bir Lens Kullanın

Üniversitedeki ilk fotoğrafçılık dersimde, hocamız her bir öğrencinin sadece 50mm'lik bir lens taşıması gerektiğini söylemişti. Nedenini o zaman anlamamıştım, ancak şimdi anlıyorum. Bu, lensinizin davranışını anlamanız açısından önemlidir, bu sayede kendi amacınıza hizmet edecek olan lensi seçebilirsiniz. Fotoğrafçıların bazıları, koleksiyoncu gibi davranabilir, her zaman bir diğer lense sahip olmak isteyebilir, diğer fotoğrafçıların bir fotoğrafı çektiği gibi çekim yapmayı arzulayabilir. Lens toplamaya başlamadan önce, kendi amaçlarınıza hizmet edecek lensin farkına varmalı, hangi lensi amaçlarınız doğrultusunda kullanacağınızı anlamalısınız.

Geniş açılı bir lens kullanarak, arka plandaki köprüyü kadrajın ortasına alırken ön plandaki buzlara vurgu yapmayı tercih ettim. © Rick Berk
Elimde yedi adet lens bulunmakta. Herhangi bir zamanda, bir fotoğrafçılık için dışarı çıktığımda, çekmeyi planladığım ya da çekme ihtimalimin bulunduğu konuya göre, çantamda bu lenslerden dört tanesini bulunduruyorum. Yine de bu lenslerin çoğu, nadiren çantamdan dışarı çıkıyor. Her durum birbirinden farklı olmakla birlikte, kendimi genellikle tek bir lensi kullanırken buluyorum. Hem bir telefoto hem de geniş açılı lensin kullanımının gerektiği ender zamanlardan birisi ile karşılaşmadıkça, kamerama sadece tek bir lensi takarak çekimimi gerçekleştiriyorum. Yukarıdaki örnekteki gibi, bu kuralı bazen kırarak aynı anda iki kamera taşıdığım da oluyor, ancak genellikle bu şekilde davranmıyorum.

Gelecek sefer bir çekim fırsatı elde ettiğinizde, kameranıza tek bir lens takın. Neyi istediğinizin farkına varın. Bir zum lens kullanıyorsanız, bir çekimde bu lensin tek ucunu kullanın. Diğer çekim fırsatınızda, diğer ucunu kullanın. Lensinizin nasıl çalıştığının farkına varın. Neyi iyi, neyin kötü olduğunun farkına varın. Eğer birden çok lensiniz varsa, sahip olduğunuz her lensi kullanırken böyle davranın. Yeni bir lens satın almanız gerekiyorsa, mevcut ekipmanınızın nerede yetersiz kaldığını, neden yeni bir lens satın almanız gerektiğini kendinize açıklayın. Ayrıca, yine tek bir konuya odaklanın. Genellikle, yeni fotoğrafçılar sürekli lens değiştirmekten ellerindeki fotoğraf fırsatlarını kaçırmaktadır. Eğer lens değiştirmek bir seçenek değilse, bununla vakit harcamayın, elinizdeki lens ile en iyi fotoğrafı nasıl çekeceğiniz üzere kafa yorun.

Telefoto lensler perspektifi sıkıştırırlar. Güneşi ya da ayı önlerindeki binaya ya da yapıya oranla büyük göstermek mi istiyorsunuz? Konunuzdan biraz uzaklaşın ve bir telefoto lens kullanarak perspektifi sıkıştırın ve boyut ilişkisini bükün. © Rick Berk

Yukarıdaki iki örnekte, aynı köprü aynı noktadan çekilmiştir. Biri 16mm, diğeri 290mm lens ile çekilmiştir. Geniş açılı lens perspektifi genişletmiş, ön planı vurgulamış, arka plandaki nesneleri uzağa itmiştir; telefoto lens ise ön planı en aza indirmiş, perpektifi düzleştirmiştir. Tek bir odak uzaklığına sahip olmak daha yaratıcı fotoğraflar çekebilmenizi sağlayacaktır. Zum lensler çoğunlukla sizi tembelliğe itecektir. Geniş açıdan telefoto lense geçiş yapmak fotoğrafı derinden değiştirecektir, bu nedenle fotoğrafınızda olmasını istediğiniz etkiyi iyi belirlemelisiniz.

Telefoto lensler perspektifi sıkıştırırken geniş açılı lensler artırmaktadır, ve her iki durum da izleyicilerin üzerinde farklı etkiler ortaya koymaktadır. Her iki lens türünün mevcudiyetinin sebebi budur, ve hangi durumda daha büyük etki vereceği düşünüleceği duruma göre o türde bir lens kullanılmalıdır.

3. Aksesuara Boğulmayın

Deniz feneri fotoğrafı — 16mm, f/16, 15 saniye, ISO 64 ile çekildi. Kompozisyonu iki öge ile basitleştirdim, ön plandaki yansıma ve arka plandaki deniz feneri. Ne kadar zum yaparsam ya da yakınlaşırsam deniz fenerinin etkisini kaybedeceğini biliyordum, bu nedenle yansımayı alacak şekilde odaklama yaptım ve kompozisyonu, kendi akışına bıraktım. © Rick Berk
Dijital fotoğrafçılığın iyi yanlarından birisi, günümüz teknolojisinde, harika fotoğraf çekimine yardımcı birçok aracın geliştirilmiş olmasıdır. Bir kamerayı bir telefona bağlayarak zaman atlamalı fotoğraflar çekmek ya da uzun pozlamalar yapmak hoştur, ancak bu aksesuarların aşırı kullanımı, sizi fotoğraf çekmekten uzaklaştıracağı için, yanlıştır.

Sürekli olarak kullandığım sadece üç aksesuar bulunmakta. Birincisi bir uzaktan kumanda, ikincisi bir üçayak ve üçüncüsü pozlamayı kontrol altında tutabilmeme yardımcı olacak bir doğal yoğunluk ve dereceli doğal yoğunluk filtre seti. 15 yıllık fotoğrafçılık kariyerim boyunca neredeyse hiç filtre kullanmadım. Yukarıdaki fotoğrafların çekiminde, bir uzaktan kumandadan fazlası kullanılmadı. Aşağıdaki samanyolu fotoğrafımda kamerayı 15 saniyeye ayarladım, kamera sarsıntısına neden olmaması için bir uzaktan kumanda kullandım. Soldaki yıldız izleri fotoğrafında ise, daha karmaşık bir işlem süreci gerekmesine rağmen, sadece 30 saniyelik fotoğraflar çektim. Kamerayı seri çekim moduna aldım, uzaktan kumandadan deklanşörü kilitledim. Basit.

Her iki fotoğrafın çekiminde de kullandığım tek aksesuar, deklanşörü kilitlemeye yarayan bir uzaktan kumanda. © Rick Berk
Fotoğrafçılığı öğrenirken temellere — diyaframa, perde hızına, ISO'ya — odaklanmak ve bunların fotoğrafınızı nasıl etkileyeceğini anlamak önemlidir. Aksesuarlardaki çeşitliliğin cazibesine kapılmak ve sonuçta neyin değişeceğine olan dikkati kaybetmek son derece kolaydır. Bence, kullanacağınız aksesuarlar, nihai görüntü üzerinde çok fazla etkili değildir, ben bu nedenle aksesuar kullanmıyorum. Aksesuarların kötü ya da gereksiz olduğunu söylemiyorum, ancak doğru bir pozlamanın nasıl yapılacağı konusunda kendinizi henüz tam anlamıyla geliştirmediyseniz, küçük oyuncaklara para harcamayı bırakın, kameranın nasıl kullanılacağını öğrenmeye zaman ayırın.

Kameranızdaki HDR, yıldız izleri modu (bu işlemi bilgisayarda kendim gerçekleştiriyorum), çoklu pozlama modu gibi özel modları kullanmanızı da tavsiye etmiyorum. Evet, bu modlar oldukça cazip görünebilir, ve çok başarılı sonuçlar verebilir, ancak pozlamanın temellerini anlamak çok daha önemlidir. Eğer pozlamanın temellerini anlamazsanız, kullanacağınız hiçbir aksesuar sizi başarıya götürmeyecektir.

En iyi fotoğrafı çekebilmeniz için süreci olabildiğince basitleştirmeye çalıştım. Siz, fotoğrafçılık sürecini basitleştirmek için ne yapıyorsunuz?

© Rick Berk

Yorum Gönder

Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.

 
Copyright © 2010 - 2021 Profesyonel Fotoğrafçılık . Tasarım: OddThemes - Yayımcı: Gooyaabi Templates - Kullanım Koşulları
DMCA.com Protection Status