Fotoğrafçılık üzerine verilen derslerden, farklı fotoğrafçılık kulüplerindeki fikir alışverişlerinden ve benzer deneyimlerden elde ettiğim sonuçları bir araya getirerek bir fotoğrafçıların en kötü alışkanlıkları listesi hazırladım. Bunlar, fotoğrafçılığa yeni başlayanların genellikle kırmakta zorlandığı kurallardır ve bazı durumlarda, ileri düzey kullanıcılar bile farkında olmadan kendilerini bu davranışların içinde bulmaktadırlar.
 |
| Fotoğraf: Aikawa Ke |
1. Alışkanlık: Parlak Gün Işığında Çekim Yapmak
Kendisini bu alışkanlığın içinde bulan insanların bir kısmı, filmlerin yavaş olduğu ve çok fazla ışığın iyi bir pozlama elde edebilmek için gerekli olduğu dijital öncesi dönemlerden kalma insanlardır. Bu alışkanlığa sahip insanların bir kısmı ayrıca vizörsüz kameralar kullanmaktadır, bu da çekimlerin LCD ekranda oldukça parlak çıkması durumunda görüntünün berraklaştığı düşüncesini akıllara getirmektedir. Ancak, fotoğrafın aşırı aydınlanması durumunda fotoğrafın parlak noktalarında detay kaybı meydana gelebilir. Sert gölgeler meydana gelir ve renklerdeki canlılık azalır. Ayrıca, sert ışık altında insanlar gözlerini kısarlar hatta kapatabilirler. Bu nedenle bulutlu günlerde ya da günün erken ya da geç saatlerinde – ya da en azından gölgelik alanlarda çekim yapın. |
| Fotoğraf: Kousis Konstantinos |
2. Alışkanlık: JPEG Çekmek
Evet, JPEG formatında yapılan çekimler, raw çekimlerden daha az yer kaplar, ancak günümüzde harici diskler ve diğer depolama alanları çok ucuz olduğu için raw çekmeye değer. Ucuz, kolay öğrenilebilir, modern rötuş yazılımları ile bir fotoğrafı daha etkili bir şekilde düzenleme imkanı varken neden bu işi kameranın kendisine bırakasınız ki? JPEG çekimle birlikte fotoğraf sıkıştırılır, renkler değişikliğe uğrar, ve bu işlem geri alınamaz. Hemen hemen tüm rötuş yazılımları fotoğrafın orijinal halinde tahribata neden olmazlar, yani bir fotoğrafa hangi eylemi uygularsanız, geri alabilirsiniz. (Keşke hayatta da bu seçeneğimiz olsaydı!)3. Alışkanlık: Konuyu Kadrajın Ortasına Yerleştirmek
Fotoğrafçılığa yeni başlayanların belki de terk etmeleri en zor olan alışkanlık budur, bazen uzmanlar bile bu durumun içine düşebilir. Berbat bir durum! Elbette, bir nesneyi kadrajın ortasına almanın en iyi sonucu meydana getireceği durumlar da vardır, ancak bu durum sandığınızdan daha da ender bir şekilde meydana gelmektedir. Basitçe, üçler kuralını uygularsanız, sonuçlar memnuniyet verici olacaktır. Daha fazla deneyim kazandığınızda, bir nesneyi hem kadrajın ortasına hem de üçte birlik kısma yerleştirmeden de fotoğrafı kompoze etmeyi öğreneceksiniz, ancak bu alışkanlığı kazanmak için deneyim gereklidir.
 |
| Fotoğraf: Gary Vernon |
4. Alışkanlık: Göz Hizasından Çekim Yapmak
Bu da çekimlerinizin sıradan fotoğraflar olarak görünmesine neden olan bir diğer kötü alışkanlıktır. Dünyaya zaten her an göz hizasından bakmaktayız. Göz hizasından yapılan çekimler de görsel olarak aşina olduğumuz görüntülerdir. Dizlerinizin üzerine çökerek gözle görülür bir farklılık meydana getirebilirsiniz. Ben, çoğu zaman yanımda bir minder taşırım, böylece yere görece daha rahat bir şekilde uzanabilirim. Bir diğer seçenek olarak da konudan daha yüksekten çekim yapmaktır; bir tepeye, balkona, merdivenlerin tepesine ya da ikinci kattaki bir dairenin penceresine çıkarak çekim yapabilirsiniz.
 |
| Fotoğraf: Mark Fox |
5. Alışkanlık: Arka Planı İhmal Etmek
Yardımcı çizgiler açık havada gerçekleştirilen çekimlerde bir numaralı düşmandır, ancak çoğu deneyimsiz ve dikkatsiz fotoğrafçı, bu tür çizgileri fotoğrafta bulundurma eğilimindedirler. Modelinize o kadar yoğunlaşırsınız ki, kadraj içindeki diğer şeylere olan dikkatiniz kolaylıkla ortadan kalkabilir. Fotoğrafçının gölgesinin çıktığı birçok fotoğrafla karşılaşırız — hiç hoş değil! Mümkünse, etrafı son derece sade olan bir yerde çekim yapmayı deneyin. Bir diğer çözüm de uzun odak uzaklıkları kullanarak modeli keskin bırakırken arka planı bulanıklaştırmaktır.
 |
| Fotoğraf: Rob Castro |
6. Alışkanlık: Basmakalıp Yerlerde Çekim Yapmak
Bir yerel fotoğraf sergisinde arkadaşıma söylediğim bir söz — daha ilk fotoğrafa bakıyorduk — "Ben bu fotoğrafı daha önce görmüştüm". İyi bir fotoğrafçı olan arkadaşım, sürekli aynı yerlerin çekilmesinden şikayet ettiğimi anlamıştı. Alışılagelmişin dışında bir çekim yapılabilme ihtimalinin olmadığı durumlarda benzer açıdan benzer nesnelerin çekiminin yapılmasında bir yanlış yoktur. Alışılmış yerlerin çekiminde sürekli farklı bir çekim fırsatı ararım, bu ön planda yaptığı işle eğlenen bir insanın fotoğrafı olabilir. Herkesin belli bir açı ile çektiği deniz fenerinin fotoğrafını bir çitin üzerinden çekerim. Herkesin gündüz çekimini yaptığı binanın fotoğrafını gece çekerim. İzleyicilerin dikkatini çekmek için zahmete girmeye değer.
 |
| Fotoğraf: Studio Laurent |
7. Alışkanlık: Tüm Çekimleri Elde Yapmak
Görüntü sabitleyici sistemlerin artılarının yanında eksileri de bulunmaktadır. Çok hızlı ya da çok karmaşık şekilde gerçekleşen kamera sarsıntısını engelleyemez, zamanlı ya da düşük perde hızlarında kullanılamaz ve bazı durumlarda fotoğrafçıların aleyhinde çalışabilir. Elbette, üçayaklar her yerde kullanılamazlar, üçayak kullanımının yasak olduğu yerler vardır, üçayak kurmanın zahmetli olduğu durumlar vardır,uzun yol kat edeceğiniz için taşımak meşakkatli olabilir. Ancak çok ağır, pahalı karbon-fiber üçayak satın almanız gerekmez. Ayrıca, kameranızı desteklemek için kullanacağınız diğer şeyler de bulunmaktadır: tekayaklar, kum torbaları ve benzeri nesneler. Bir destek kullanılarak yapılan çekimlerin oldukça net çıktığını fark edeceksiniz; bu nedenle, imkan dahilinde bir destek kullanın.
8. Alışkanlık: Tek Çekim Yapmak
Filmli günlerde, her çekim para demekti, hem rötuş anlamında, hem de kullanılan kimyasallar anlamında. National Geographic dergisinde yayınlanan bir fotoğraf, sıradan bir fotoğrafçının çekebileceği bir fotoğrafın çok ötesinde görünüyordu, çünkü dergi fotoğrafçısı aynı konunun birçok farklı açıdan fotoğrafını çekiyordu. Günümüzde, dijital kameraların gelişmesi ile birlikte milyonlarca fotoğraf çekilebilmektedir, ve maliyeti ise sadece birkaç saniye fazla gözden geçirmektir.
Bu listede yazılı olan bütün maddelere katılmayabilirsiniz, ancak bunların hepsinden sakınmaya çalışırsanız, fotoğraflarınıza, izleyicilerin ilgisinin arttığını fark edebilirsiniz.
© Jack Hailman
Özellikle raw çekim konusundaki yaklaşımınız denemeye değer. Fakat fotoğraf işlemeyi pek de denemedim. Teşekkür ederim
YanıtlaSilNedim Bey,
SilGenellikle ihmal ettiğimiz bir konu, raw çekmek. Halbuki bir kez başarı ile kullanmaya başladığımızda vazgeçemeyeceğimiz bir gerçek.