Son Yazılar

26 Temmuz 2016 Salı

Etkileyici Fotoğraflar İçin 18 Kompozisyon Kuralı


Kurallar. Bir çocukken, onlardan nefret ederdiniz. Hatta şimdi bile, bazı kurallardan nefret ediyor olmalısınız. Kurallar dünyamızı güzelleştirmek adına iyi yanlar barındırıyor olsa da, özgürlüğü ve bireysel yaratıcılığı kısıtlamak gibi kötü yanlara da sahiptir. Peki ama, fotoğraflarda yaratıcılığı ve sanatsal özgürlüğü sağlamanın yolu nedir? Hiçbir "kural" olmaması!



Aslında, fotoğrafçılık kuralları bir tür korsan kod gibidir. Kural olarak adlandırılan çoğu şey aslında "yönergelerdir". Size rehberlik etmek için vardır ve eğer bu kuralları kırmanız gerekirse, düşünmeden yapabilirsiniz. Şimdi, fotoğrafçılığınızı geliştirecek 18 kurala (aslında, yönergeye) bir bakalım.

Kompozisyon Kuralları

Fotoğrafçıların her zaman bu konu hakkında konuştuğunu duyarsınız, peki ama kompozisyon nedir ve konudan ne farkı vardır? Basitçe söylemek gerekirse, kompozisyon, fotoğraf içindeki ögelerin düzenlenmesidir. Kompozisyon, sadece birincil konu ile ilgili değil, bir fotoğraftaki bütün ögeleri ilgilendirmektedir.

İnsan gözü karmakarışık görüntüleri izlemeyi reddederken belirli bir düzen hissi barındıran fotoğrafları izleme eğilimindedir. Temelleri geçtiğimizde biraz daha karışık hal alacak olsa da, iyi bir kompozisyon ile kötü bir kompozisyon arasındaki temel farkı oluşturan, budur.

Fotoğrafçılık kompozisyonunuzda neyin işe yarayıp neyin işe yaramadığını fark edebilecek bir düşünce geliştirebilmek için, "kuralları" öğrenmek ve onları uygulamaya devam etmek gerekecektir. Bu kuralların bazılarını muhtemelen duymuşsunuzdur, yine de, bunları tekrar etmeye değer. Ayrıca, bu bahsedilenlerin kural değil, sadece yönerge olduğu da aklınızın bir köşesinde dursun.

Fotoğraf: Captain Kimo

Üçler Kuralı

Kompozisyon kurallarının kralı! Enstantane fotoğraf çekmekten çok daha fazla hedefe sahip her fotoğrafçı üçler kuralı hakkında bir şeyler bilir. Teorinin temelinde şu düşünce yatar: insan gözü üçe ayrılan ve bu üç noktadan birine bir nesnenin yerleştirildiği fotoğraflara daha fazla ilgi gösterme eğilimindedir. Çoğu DSLR'de, vizörden baktığınızda üçler kuralını kolaylıkla kullanabileceğiniz kılavuz çizgiler bulunmaktadır. Eğer sizin DSLR'nizde kılavuz çizgiler yoksa, gözlerinizle kadrajı 9 eş parçaya bölecek dört çizgi bulunduğunu düşünün. Örneğin, bir insanın fotoğrafını çekerken, o kişiyi kadrajın ortası yerine sağa ya da sola yakın bir şekilde yerleştirmeye çalışın.

Altın Oran

Kafa karıştıracak bir maddeye giriş yapıyoruz, "altın oran". Üçler kuralı kadrajı 9 eş parçaya bölerken, altın oran bu bölme işlemini biraz daha değişik bir oranla, 1:1.618 oranı ile gerçekleştirmektedir. Bir matematik dahisi ya da bu işte kendini usta addeden birisi değilseniz, aşağıdaki görseli görmeniz gerekir:

Fotoğraf: Manu gomi
Gördüğünüz gibi, üçler kuralındaki gibi birbirine eşdeğer parçalar yerine, altın oran, kadrajın merkezinde yoğunlaşmakta, fotoğrafın 3/8'lik bölümleri üst ve alt kısma, 2/8'lik bölüm merkez kısma ayrılmaktadır. Bu fikir, yüzyıllardır, hatta bin yıllardır kullanılmakta ve sayısız klasik eserde gözlenebilmektedir. Elbette, benim bu anlatı için verdiğim örnek, en basitleştirilmiş örneklerden birisi. Çok karmaşık matematik formülleri ile temellendirilen ve aşağıdaki görsel ile ifade edilebilecek bir altın oran dikdörtgeni de bulunmaktadır.

Fotoğraf: Absolute Chaos
Mükemmel şekilde kompoze edilmiş bir fotoğraf çekimi için yukarıdaki şekildeki gibi birbirinin içine geçen dikdörtgenler oluşturmalısınız.

Altın Üçgen ve Sarmallar

Bekleyin, dahası var. 35 mm'lik bir fotoğrafta, 5:8 oranına denk gelen mükemmel dikdörtgenden bahsettik. Ancak, fotoğrafınızda çapraz hatlar bulunuyorsa, "altın üçgenler" kullanarak kompoze etmeyi denemelisiniz. Bunu yapmak için, iki köşeyi birbirine bağlayan bir köşegen çizmeli, üçüncü bir köşeden bu köşegene 90 derecelik bir açı ile gelecek bir çizgi çizerek birleşim noktasında konunuzu yerleştirmelisiniz.

Fotoğraf: Ajnagraphy

Altın sarmal, tahmin edeceğiniz üzere,  doğrusal değil, eğrisel hatlar çizen nesnelerin bulunduğu çekimlerde kullanılan bir kompozisyonal araçtır.  Yukarıda gördüğümüz dikdörtgenlerin daha karmaşık bir hali üzerine temellendirilir, bunu bir salyangozun kabuğunu gözünüzün önüne getirerek somutlaştırabilirsiniz, ki altın sarmal tam olarak bu şekildedir.

Fotoğraf: jjjohn


Tekler Kuralı

Daha karmaşık kurallardan daha basit kurallara bir geçiş yapalım. Gözler, fotoğraf içinde çift sayıdaki öge yerine tek sayıdaki ögelere daha fazla ilgi gösterme eğilimindedir. Örneğin, bir kablo üzerindeki üç kuş, üçüncü kuş uçtuktan sonra kalan iki kuştan daha fazla ilgi çekecektir. Bunun nedeni, insan gözünün belirli sayıdaki nesnelerin merkezindeki nesneye ilgi gösterme eğilimidir. Eğer nesnelerin merkezinde boşluk varsa, gözdeki dikkat o noktaya yoğunlaşacaktır. Bir fotoğrafçı olarak, izleyicilerin dikkatinin bir nesneye düşmesini istersiniz, bir boşluğa değil.

Fotoğraf: cpboingo

Boşluk Bırakmak

Bu kural, iki fikri barındırmaktadır: nefes alacak boşluk ve zımni hareket. Boşluk bırakma kuralı size doğal geliyor olabilir, fakat yine de somutlaştırmak isterseniz, kadrajı bir kutu olarak ve nesneyi kutu içine yerleştirilecek bir öge olarak düşünün. Nesnenin rahatlığı için hareket edebileceği kadar boşluk bırakmanız gerekecektir. Eğer öznenin bir şeye bakıyorsa (kameranın görüş alanı dışında da olabilir), bakış açısı yönünde " beyaz alan" bıraktığınıza emin olun (Beyaz alan, gerçek bir terim değildir, öznenin etrafındaki, genellikle herhangi bir şeyin gerçekleşmediği alan anlamında kullanılır). Benzer şekilde, "zımni hareket" modeliniz hareket halinde ise, ona hareket edebileceği alan bırakmak anlamında kullanılmaktadır.

Fotoğraf: rogercarr

Kadrajı Doldurmak

Boşluk kuralı bu kural ile çelişir görünmektedir, çünkü bu kuralda modelinizin kadrajı doldurmasını amaçlarsınız. Kadrajı doldurmak, elbette, kadrajı birçok nesne ile boğmak demek değildir. Kadrajı kalabalıklaştırmak demek, boşluk kuralını kırmak ve modelinizi dar bir kutuya sıkıştırmak demektir. Diğer yandan, "kadrajı doldurmak" kuralı, dikkat dağıtıcı bir arka plan karşısında, kırpma işlemini gerçekleştirmek anlamına gelmektedir. Bir diğer kullanım amacı, öznenizin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak, bütün dikkati ona çekebilmek için kadraj içinde çok fazla alan vermektir.

Örneğin, yılların verdiği buruşuk yüz hatlarına sahip bir yaşlı kadın ile yoğun bir sokak köşesinde bekleyen bir kadının kadrajı doldurma oranı değişkenlik gösterecektir. Bağlamı yakalamak için — bu kadın 50 yıldır sahip olduğu ilginç bir ikici el dükkanında ayakta duruyor diyelim — "kadrajı doldurmak" kuralını uygulamak istemeyeceksiniz, çünkü kadını, dükkandaki atmosfer ile fotoğraflamak isteyeceksiniz.

Fotoğraf: Linh H. Nguyen


Sadelik

Genel bir kural olarak, basit fotoğraflar karmaşık fotoğraflardan daha çekici olma eğilimindedir. Bu, bir önceki "kadrajı doldurmak" kuralına benzerlik göstermektedir, benzer şekilde, kadraj içindeki dikkat dağıtıcı ögelerden fotoğrafı temizlemek anlamına gelmektedir (kuralların ne kadar benzeştiğine dikkat edin). Bu kompozisyon kuralını uygulamak için kendinize şu soruyu sorun: bu nesne kompozisyonuma bir şey katacak mı? Cevabınız hayır ise, ondan kurtulun. Bunu, yeniden kompoze, yakınlaştırma, sığ alan derinliği için geniş bir diyafram ayarı kullanarak ya da daha sonra bilgisayarda kırpma yaparak gerçekleştirebilirsiniz.

Fotoğraf: thelearningcurvedotca


Denge

Özellikle üçler kuralı ya da altın oran kullanırken, fotoğrafınızın dengeye ihtiyacı olur. Bu noktaların birine tek bir ögenin yerleştirilmiş olması bütün ağırlığın fotoğrafın tek tarafına kaymasına neden olabilir. Daha az önemli, daha küçük nesneleri arka plana yerleştirerek denge oluşturabilirsiniz.

Fotoğraf: Miroslav Petrasko

Hatlar

Yönelen hatlar, izleyicilerin dikkatini belirli bir yöne çekebilmektedir — bu hatlar doğrusal, eğik, çapraz olabilir. Bir hat — geometrik ya da düzensiz — izleyicilerin dikkatini istediğiniz alana götürmenize yardımcı olacaktır. Eğer kadraj içinde yönelen hatlar yoksa, izleyicilere nereye bakması gerektiğini gösterecek başka şeyler bulmalısınız, aksi takdirde izleyicilerin dikkati kadraj içinde belirli bir noktaya odaklanmakta zorluk çekecektir.

Çapraz hatlar, fotoğrafa canlılık getirmesi açısından özellikle etkilidir. Ayrıca derinlik ve sonsuzluk hissi de verebilmektedir.

Fotoğraf: Genista


Desenler

İnsan yapımı ya da doğal, desenler her yerdedir. Çevrenizdeki desenleri fark edemiyorsanız yeterince dikkatli bakmıyorsunuz demektir. Desenler görsel açıdan son derece ilgi çekicidir, çünkü uyum ve ritm hissi verir; uyum ve ritm içeren şeyler de düzen ve huzur hissi vermektedir. Desenler, ritmi kırdığınızda daha da ilgi çekici bir hal almaktadır, çünkü göz, ritmin kırıldığı noktaya kaymakta ve ardından ritmi takip etmeye devam etmektedir.

Fotoğraf: Matthews Photography

Renk

Belki de hiçbir şey, bir fotoğraftaki ruhu ortaya koyma hususunda, renk ile mukayese edilemez. Soğuk renkler (maviler ve yeşiller) izleyicilerin sakin, huzurlu ve barışçıl hissetmesini sağlar. Sıcak renkler (sarılar ve kırmızılar) mutluluk, heyecan ve iyimserlik duygularını açığa çıkarır. Tek renkli bir arka planda parlak bir nokta güçlü bir odak noktası oluşturacaktır. Rengi kullanımınız izleyicilerin fotoğraftan beklentisini tamamen değiştirebilmektedir. Gündelik hayatta karşılaştığınız renklere dikkat edin ve izleyicilerin hissetmelerini istediğiniz duyguya göre onları kullanın.

Fotoğraf: [ henning ]

Doku

Doku, fotoğrafa boyut katmanın bir diğer yoludur. Dokulu bir yüzeye — düz bir yüzey olsa bile — yakınlaştırma yapılarak üç boyutlu bir etki elde edebilirsiniz. Bir nesnenin uzaktan çekimi de dokuya farklı bir etki katabilir — ilgi çekici olan nedir, gıcırtılı sesler çıkaran bir dizi yeni kayık mı, asırlık limanda boyası sökülmüş balıkçı teknesi mi?

Fotoğraf: pyschogeographer

Simetri

Simetrik bir görüntü, fotoğrafın bir yarısındaki nesnelerin diğer yarısındaki nesneler ile benzer olması demektir. Simetrik tasarımlar, üçler kuralı kırmak için harika nedenlerdendir. Doğada ve insan yapımı birçok öge içinde bulunabilen simetriyi avantaj olarak kullanmanın farklı yolları vardır. Öncelikle, umulmadık yerlerdeki simetrik desenleri araştırın. Örneğin, Bir dağ sırasında simetri bulmayı ummayabilirsiniz. Eğer bulursanız, hemen fotoğrafını çekin. İkinci olarak, güçlü hatlar, eğriler ve desenlerdeki simetrik desenleri araştırın. Simetrik görüntüler çok daha ilgi çekici olabilmektedir.

Fotoğraf: Cheung Photography


Bakış Açısı

Bakış açısı, fotoğrafınızdaki ruhu tamamen değiştirebilmektedir. Bir çocuğun fotoğrafını ele alalım. Yukarıdan yapılan bir çekim çocuğun kendisini değersiz hissetmesine neden olacaktır. Onun göz hizasından yapılan bir çekim, çocuğun gözü ile dünyaya bakış olanağı sağlayacaktır. İzleyici, kendisini çocuktan üstün değil, çocuğa denk görecektir. Aynı çocuğu, göz hizasının altından çekmek, çocuğa egemenlik duygusu verecektir. 

Bakış açısı (Perspektif), ayrıca izleyicilerin bir nesnenin boyutuna dair olan düşüncelerini de etkileyebilmektedir. Bir ağacın büyüklüğünü vurgulamak için, ağacın altından, yukarıya doğru bakan bir çekim gerçekleştirin. Bir nesneyi olduğundan küçük göstermek için, yukarıdan, aşağı bakan bir çekim gerçekleştirin. Bakış açısı, yüksek, göz hizası, alçak şeklinde sınırlandırılmamalıdır — bir nesnenin algısını ona yakınlaşarak ya da ondan uzaklaşarak da değiştirebilirsiniz.

Fotoğraf: kaybee07

Arka Plan

Neredeyse bütün fotoğrafçıların kırdığı bir kuraldır. Bazen çok güzel bir fotoğrafın arkasındaki dikkat dağıtıcı nesneler yüzünden hoş çıkmadığını düşünürüz. Arka plan dağınıksa, kompozisyona hiçbir katkısı olmayacaktır, bu nedenle, fotoğrafı dikkat dağıtıcı ögelerden arındırmak için geniş bir diyafram kullanmayı deneyin. Sahil boyunca mevcut bulunan her şeyin fotoğrafını çekmektense, açınızı düşürerek deniz manzaralı bir fotoğraf elde edebilirsiniz.

Bütün arka planlar bulanıklıştırlmalıdır demiyorum, elbette. Sadece arka plana dikkat edin ve kendinize katkıda bulunup bulunmayacağı sorusunu sorun. Cevabınıza göre fotoğrafınızı şekillendirebilirsiniz.

Fotoğraf: m e l a n

Derinlik

Derinlik, arka plan ile oldukça ilişkilidir, ayrıca, çekimini yaptığınız konuya son derece bağımlıdır. Manzara fotoğrafçılığında, her şeyin odakta kalmasını istersiniz. Portre çekimlerinde, arka planın odak dışı kalmasını istersiniz. Bu nedenle, geniş bir diyafram kullanırsınız. Arka planın da fotoğrafta olması için, küçük diyaframlar kullanırsınız.

Fotoğraf: bernat

Kadrajlama

Fotoğrafçılıkta, "doğal çerçeve" doğal olmak zorunda değildir. Doğal çerçeve bir kapı, bir tak, ağaç dalları ya da bir mağaranın ağzı olabilir. Basitçe söylemek gerekirse, doğal çerçeve, yapay çerçeveler yerine kullanabileceğiniz her şeydir. Doğal çerçeveleri kullanmak, öznenizi diğer nesnelerden izole edecek, izleyicilerin dikkatini özneniz üzerine çekecektir.

Fotoğraf: anthonychammond

Yönlendirme

Çoğu başlangıç fotoğrafçısı her şeyi yatay olarak çekmek gibi bir hataya düşmektedir. Bu, basit bir sorundur ve basit bir kural takip edilerek kolaylıkla çözülebilmektedir: görüntü çok fazla yata hat barındırıyorsa, yatar çekim yapılır. Daha fazla dikey hat varsa, dikey çekim yapılır. Bu, diğer bütün "yönerge" kuralları gibidir, çünkü bazı yatay çekimlerde harika dikey hatlar, bazı dikey çekimlerde harika yatay hatlar çekilebilir. Yine de, her zamanki gibi, sonuç, aktarmak istediğiniz mesaja göre değişecektir.

Özet

Esasen, fotoğrafçılık kurallarında herhangi bir tartışma yoktur. Bir ormanın en güzel yerindeki "Girilmez" tabelası gibi değildir fotoğrafçılık kuralları, yaratıcılık kullanılarak kolaylıkla kırılabilir. Bu kurallar, kullanarak kendinizi geliştirmeniz amacı ile konulmuş yönergelerden ibarettir.



Yorum Gönder

Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.

 
Copyright © 2010 - 2021 Profesyonel Fotoğrafçılık . Tasarım: OddThemes - Yayımcı: Gooyaabi Templates - Kullanım Koşulları
DMCA.com Protection Status