Son Yazılar

18 Nisan 2017 Salı

Mikro Fotoğrafçılıkta Kompozisyonun Temelleri


Mikro fotoğrafçılık büyülüdür; çünkü o, canlı renkler, zarif ayrıntılar ve kelimenin tam anlamıyla nefesinizi kesebilecek olağanüstü desenlerden oluşan daha küçük bir evrenin içine götürür bizi. Omurgasız hayvanların fotoğraflarını o kadar yakından çekeriz ki, büyük varlıklar haline dönüşürler. Fotoğraflar aracılığıyla çeşitli türlerin farklı özelliklerini ve bireysel cazibesini vurgulamayı amaçlıyorum.


Mikro fotoğrafçılık zorlu olabilir, çünkü yakın hareket etmeyi ve normal fotoğraf algılamamızın ötesinde büyütmeyi gerektirir. Sonuç olarak, vizörde gördüğümüz her ayrıntıya çok dikkat etmemiz gerekmektedir, çünkü fotoğrafın genel görünümü ve duygusu üzerinde büyük bir etkisi olmaktadır. Nesneyi kadraj içinde yerleştirdiğimiz konum (yani kompozisyon) kritik önem taşır; sağdan sola, yukarıdan aşağıya kadar olan en küçük hareket bile fotoğrafın etkisini önemli ölçüde değiştirebilir.

Küçük Mücevher böceği portresi: Büyütme 7, f / 9, ISO 100 ve 1/250 sn.

Kompozisyonun önemini abartmak zordur. Fotoğrafçıların kameraya, lense ya da diğer ekipmana yoğunlaşmaktan kadraj içinde yapılacak yerleşim düzenine dikkat edemediği bir gerçek. Bu yazıda, mikro fotoğrafçılık için en uygun kompozisyon tekniklerinden bazılarını tartışacağız.

Mikro Fotoğrafçılık Nedir?

Mikro fotoğrafçılık, makro fotoğrafçılığın aşırı şeklidir ve çok küçük varlıkların fotoğrafının çekimine dayanır. Bu oranda büyük bir büyütme oranıyla çalışmak, nesnenin lensin sadece birkaç santimetre önünde olacağı anlamına gelir.

Benzersiz Bakış Açısı

Göz seviyesinden çekim, fotoğrafçının, öznenin kendi dünyasında bakarken sanki nesneyi gösterebilmesini sağlar. Yaklaşık 1,0 mm'lik bir sıçrar kuyruklu: Büyütme Oranı: 12, f / 6.4, ISO 100 ve 1/250 sn.
Fotoğraflarınızı benzersiz bir bakış açısıyla ele almak, kullanmayı denemeniz gereken bir mikro fotoğrafçılık tekniğidir. Kendinizi etrafınızda uçan ya da bahçenizdeki çiçeklerin yaprakları ve çiçeklerinin üzerinde yürüyen bir böcek olarak hayal edin. Bu böceklere baktığınızda, her zaman yukarıdan aşağıya doğru bakıyorsunuz. Bu nedenle, aynı görüş açısından bir fotoğraf çekerseniz, benzersiz değildir ve izleyicilerinizin ilgisini çekmez.

Göz seviyesinde son derece yakın çekim, nesneyi kendi dünyasından bakıyormuş gibi göstermenizi sağlar. Böceklerin insan boyutunda ve bir fil ya da bizondan daha tehditkar görünmesini sağlar. Çoğu zaman makro fotoğrafçılar "tepeden" çekim için çok fazla gayret sarf ediyorlar. Benzersiz bir perspektif oluşturmak için alışılmışın dışında düşünün ve farklı açılardan denemeler yapın. Bu izleyicilerin dikkatini çekmeye ve onları mikro fotoğrafçılık dünyasına çekmeye yardımcı olur.

Kompozisyon

Tüm vücudu dahil etmek nispeten küçük bir büyütme oranına sahip çekim anlamına gelecektir. Bir kızböceği portresi: Büyütme 8, f / 11, ISO 100 ve 1/250 san.
Büyütmede artış, bir görüntünün alan derinliğini azaltır ve net odakta olan görüntünün toplam alanını azaltır. Bu bir başka dezavantajı da beraberinde getirir. Azalan alan derinliği kompozisyon ve odaklamanın yapılacağı en önemli nokta hakkında daha fazla düşünmeyi zorunlu bir hale getiriyor. Görüntüyü büyütmek, kameranın ve nesnenin hareket etmesini de büyütecek, bu nedenle süper net görüntüler üretmek çok daha zor olacaktır.

Böcek fotoğrafçılığının tüm sınırlamalarına rağmen, fotoğrafçılar onlara yakınlaşmanın ve canlı görüntüler elde etmenin yollarını bulmuşlardır. Büyütme ve alan derinliği arasında ters bir ilişki vardır. Sınırlı alan derinliğini telafi etmek için, fotoğrafçılar nihai görüntüye hangi alanların dahil edileceği konusunda daha seçici davranmaya başlamışlardır. Kompozisyon böcek fotoğrafçılığında önemli bir unsurdur. Çoğu durumda, çekim yaptığımız böceğin gözünde iyi odaklanma ve netlik isteriz. Ancak, alan derinliği milimetrenin bir bölümünden daha az olduğunda, hayvanın herhangi bir bölümünde odaklanılacak bir alan elde etmek genellikle zor olacaktır.

Bir nesnenin tüm vücudunun kadraja dahil edilip edilmeyeceğine karar verirken, unutulmaması gereken önemli bir ilke, "ya sert kes ya da hiç kesme" olarak bilinir. Bütün vücudu bir kadraja dahil etmek genellikle sorunludur. Her şeyden önce, bazı böceklerin çok uzun antenleri vardır, bu nedenle tüm vücudun çekilmek istendiği bir çekimde oldukça küçük bir büyütme oranı elde edilecektir.

Böcekleri eşsiz kılan şekli yakalayın. Eğer böceğin çenesi ise, yemek yerken çekin. Maksimum netlik için kamera açınızı ayarlayın, böylece en net odak düzlemi öznenizin başı / düzlemiyle hizalanır. İşe yarar bir sonuç elde edinceye kadar kompozisyonla oynayın.

Böceklerin de ürkek olduğu bilinmektedir. Konunun davranışını bilmek, böcekleri korkutmadan görüntü yakalama ve en iyi yaklaşımın nasıl yapılacağını belirlemek için gereklidir. Aynı zamanda sabırlı davranmayı, böcekleri fotoğraflamak için önemli miktarda zaman ayrılabilmesini sağlayacaktır.



Büyütme

Büyütme, öznenin fiili boyutu ile fotoğraf makinesinin sensöründeki resminin boyutu arasındaki ilişkiyi tanımlar. Gerçek boyuta göre sensördeki fotoğrafın boyutunun bölünmesi büyütmeyi belirler. 1: 1'de, sensör üzerindeki öznenin boyutu gerçek hayatta olduğu kadar büyüktür.

Bakış Boşluğu ve Baş Boşluğu

Gerekli bakış boşluğu, nesnenin kamera ile olan açısına bağlıdır. Cheilosia dişi çiçek sineği: Büyütme 8, f / 11, ISO 100 ve 1/250 sn.
Mikro fotoğrafçılığın yanı sıra diğer yaban hayatı fotoğrafçılığı dallarında da "bakış boşluğu" ve "baş boşluğu" kavramı önemlidir. İyi düzenlenmiş çekimler böceklerin bakış yönünde boşluk bırakmış olmalıdır. Gerçekten de, bir nesnenin çerçevenin en yakın kenarına bakması çekici olmayabilir. Yeterli bakış boşluğu bırakmazsanız, konunun kapalı bir kutu içine hapsedildiği duygusu verirsiniz. Uygun bakış boşluğu kullanılması fotoğraftaki denge duyusuna büyük katkıda bulunur. Gerekli bakış açısı miktarının, fotoğraf makinesinin çekimi yapılan nesneye olan açısına bağlı olduğuna dikkat edin. Doğrudan kameraya bakan bir nesne, tam profilde çekilen bir cisimden daha az bakış boşluğu gerektirecektir.

Baş boşluğu, konuyu çerçevelemek için düşünmeniz gereken bir başka unsurdur. Baş boşluğu, böcek başının üstü ile çerçevenin üstü arasındaki boşluk miktarıdır. Çok fazla yer bırakırsanız, konu sahilde hızla batıyormuş gibi görünecektir. Yeterli yer bırakmazsanız, konu başını çarpması tehlikesi var gibi görünecektir.

Üçler Kuralı

Avlanan bir böceğin gözü, kesişen noktalardan birine yerleştirilir. Nabidae: Büyütme 10, f / 8, ISO 100 ve 1/250 sn.

Üçler kuralı, çerçevenin yatay ve dikey olarak dokuza bölünmesi temeline dayanır — bu işlemden sonra nesne bölen çizgiler üzerine yerleştirilir ve göze daha hoş gelen bir sonuç elde edilir . Aslında, matematiksel görünen bir kuralın daha öznel olan fotoğrafçılığa uygulanabiliyor olması şaşırtıcıdır. Ama işe yaramakta ve şaşırtıcı derecede iyi sonuçlar vermektedir. Üçler kuralı, doğru estetik dengeleri ortaya çıkarma amacı gütmektedir. Görüntüyü çok statik göstermemekle birlikte bir denge ve görüntüyü çok karmaşık göstermemekle birlikte bir karmaşıklık duygusu ermektedir.

Fotoğraf çekmeden önce ızgarayı kafanızda hayal edin ve işe yarayan bir sonuç elde edinceye kadar kompozisyonla oynayın. Zaten fotoğrafı çektiyseniz, fotoğraf düzenleme yazılımlarındaki ızgaraları kullanarak kırpma yapabilirsiniz. Bu, her şeyi bir görüntünün üçte biriyle mükemmel şekilde hizalamak için endişelenmeniz gerektiğini mi ifade ediyor? Kesinlikle hayır - sadece dikkat edilebilecek bir kılavuzdur. Önemli olan, asıl konunun daima fotoğrafın tam ortasında olmamasıdır.

Arka Plan

Makro fotoğrafçılığın ve mikro fotoğrafcılığın arka planı genellikle odak dışındadır ve katı veya düzgün değişen bir renk aralığı olarak görülür. Arka planın rengi, tahmin edilebileceği gibi, konuyu vurgularken önemli bir rol oynamaktadır. Ön plandaki nesnenin rengini ve tonunu tamamlayan bir arka plan seçmek önemlidir. Bunu yapmak ön plandaki nesnenin kendi renklerini vurgulayarak ön plana çıkmasını sağlar. Ayrıca, kameranın görüş açısı değiştirilerek farklı bir arka plan seçilebilir. Çarpıcı renkleri ve renk bileşimlerini yakalamak, günlük yaşamda olduğu gibi mikro dünyada da önem taşımaktadır. Ayrıca dikkat dağıtıcı odak dışı vurguların konunun arkasına yerleştirilmemesine özen göstermelisiniz.

İlgili bir başka konu arka planın parlaklık düzeyidir. Konunun parlaklığına yakın bir parlaklığa sahip arka plan elbette daha aydınlık veya daha koyu olan bir arka plana kıyasla daha az karşıtlık oluşturacaktır. Çekim yaparken ana konunun öne çıkması gerektiğini unutmayın. Görüntüyü dengesiz hale getirebileceğinden, çok parlak veya çok koyu bir arka plan oluşturmamaya çalışın.

Yönelen Hatlar

Yönelen hatlar doğal olarak izleyicinin göz hareketini kontrol eder. Gözlerimiz doğal olarak bir çizginin yolunu takip eder; dolayısıyla, bu bilginin, konuyu, çizginin sonuna yerleştirerek gözün o noktaya gelmesini bekleme amacı ile kullanabilirsiniz. Zarif kavisler veya dinamik köşegenler olsun, tüm çizgiler izleyicinin gözünü fotoğraftaki önemli bir odak noktası olan belirli bir alana götürmelidir.

Yönelen hatlar kompozisyonun ana unsurlarındandır. Onları etkin bir şekilde kullanmayı öğrenmek, çizgileri "görmeyi"öğrenmekten gelir. Ancak, yönelen hatların kullanılmasında dikkatli olun. Çünkü onlar, istemeyeceğimiz bir şekilde, gözü konudan uzaklaştırabilirler de.

Kuralların yararlı olduğu zamanlar olduğu gibi, bunların tamamen değiştirilme veya yok sayılma zamanları da vardır. Kuralları ne zaman yok sayacağınızı bilmek bir miktar deneyim gerektirir, ancak sonuçlar oldukça şaşırtıcı olabilir.

Mikro Aydınlatma

Mikro fotoğrafçılıktaki en önemli sorun, aydınlatmadır. Makro lensler, uzatma tüpleri ve telekonvertörler kullanılırken ışık kaybolur. Büyütme arttıkça, alan derinliği hızlı bir şekilde azalır. Işık kaybı ve alan derinliği sorunları nedeniyle, mikro çekerken halka flaş veya ikiz flaş kullanmanız önerilir. Bu, hareketli böcekleri yakalayabilecek bir perde hızı elde edebilmenize olanak sağlarken yeterli alan derinliği elde edebilmenizi de sağlar. Bu durum 1: 1 büyütme oranının üzerindeki çoğu çekimde bir gereklilik olur, çünkü normalde yeterli ışık olmaz.

Ön aydınlatma daha iyi bir renk doygunluğu verecekken yan aydınlatma konunun bir tarafına diğer tarafından daha fazla ışık verecektir. Bu, iki boyutlu bir görüntü olmasına rağmen fotoğrafınıza daha fazla bir derinlik ve boyut duygusu verecektir. Bir halka flaşı, görüntünün güçlü vurguları ve gölgeleri olmayacak şekilde eşit bir aydınlatma imkanı sağlayacaktır, ancak bunun dezavantajı, düz bir görüntü vereceği için sonuç daha az gerçekçi görünecektir.

İkiz flaşlı bir sistem daha doğal ışıklandırma koşulları sağlayacak ve konu için daha fazla boyutluluk sunacağı için sonuçlar daha çekici olacaktır. İkiz flaşlı ünitelerin yerlerini seçebilmek, ön aydınlatmayı yan aydınlatmayla karıştırmanızı sağlar. İkiz flaşlı üniteler ayrıca ışığın çıkış seviyelerini değiştirmenize izin verir. Bir flaş daha aydınlık olabilir, bu da daha doğal gölgeleme ve daha derin bir duygu oluşturmak için daha geniş bir serbestlik sağlar. İki flaş tüpü / başlığı da, vurguların ve gölgelerin konumunu ayarlamak için lens kenarı çevresinde bağımsız olarak döndürülebilir, böylece çekim durumuna ve fotoğrafçının niyetine daha uygundur.

Işığı doğru hale getirmek asla kolay değildir. Tek veya çift flaşlı üniteler bize ışık ekleme fırsatı verirken bazen ışık çıkışını değiştirmemizi sağlayan kontrollerle bile eklenen ışık çok sert olabilir. Işık yumuşatmak için flaş difüzörleri (reflektörleri) kullanmayı seçebilirsiniz. Reflektörler, flaş kafasının üzerine yerleştirilen saydam plastik kapaklardır, böylece ışık onlardan geçerken yumuşayacaktır.

Uygun Fiyatlı Ekipmanlar

Çoğu makro objektif, fotoğraf makinesinin sensöründe bir cismin 1:1 oranında gerçek görüntüsünü yakalayabilir. Bir mercek sadece bu 1: 1 büyütmeyi elde edebiliyorsa, makro objektif olarak sınıflandırılır. 1:1 gerçek yaşam görüntüsünde, sensör üzerindeki öznenin boyutu gerçek hayatta olduğu kadar büyüktür. Bir lensin asgari odak mesafesi, makro lensinizin keskin odaklamayı korurken özneye ulaşmanıza izin verecek en yakın mesafedir. Minimum odaklama mesafesini azaltmak için düşük bütçeli bir yöntem, uzatma tüpleri veya sürekli ayarlanabilir körükler takarak lens ve sensör arasındaki mesafeyi artırmaktır. Objektif sensörden ne kadar uzaklaşırsa, asgari odaklanma mesafesi de o kadar yakın ve büyütme o kadar büyük olur. Çeşitli uzunluklarda tüpler birbirine takılabilir, lens-nesne mesafesi düşer ve büyütme artar. Uzatma boruları ve körükler farklı mercekler için kullanılabilir.

Bir telekonverter ekleyerek, daha büyük bir büyütme elde edilebilir. Bir makro lensin önüne yardımcı bir yakın plan merceği yerleştirmek (yakınlaştırma "filtreleri") başka bir seçenektir. Ucuz, vidalı veya takma aksesuarlar, çok düşük bir maliyetle yakın odak sağlar. İlginç bir diğer alternatif de, bir lensi kameraya belirli bir araç yardımı ile ters bağlamaya dayanan ters mercek tekniğidir.

Yorum Gönder

Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.

 
Copyright © 2010 - 2021 Profesyonel Fotoğrafçılık . Tasarım: OddThemes - Yayımcı: Gooyaabi Templates - Kullanım Koşulları
DMCA.com Protection Status