Gezginler olarak karşılaştığımız zorluklardan birisi de, fotoğrafını çekmeyi amaçladığımız yerin birçok kere fotoğraflanmış olmasıdır. Bugünkü yazıda, daha yaratıcı fotoğrafçılık tekniklerinden bahsedeceğim. Bu bölümdeki yazım, önceki üç bölümdeki temellerin üzerine inşa edilecektir.
(Eğer bu yazı ile ilk defa karşılaşıyorsanız, öncelikle daha önceki yazıları okuyun. İlk bölümde, fotoğrafçılığın, kompozisyon gibi, temellerinden bahsetmiştim. İkinci bölümde, özel seyahat manzaralarının nasıl çekileceğine dair bazı bilgileri paylaşmıştım. Üçüncü bölümde kullanacağınız ekipmanların seçimi konusunda bazı bilgileri paylaşmıştım.)
Bugün, dört ayrı başlıkta bir gezi boyunca kullanabileceğiniz yaratıcı fikirlerden bahsedeceğim.
Uzun Pozlama Fotoğrafçılığı
Suyun beyaz ve tül gibi göründüğü fotoğraflarla daha önce hiç karşılaşmış mıydınız? Ya da bir sokakta, bir gece çekiminde, araç izlerinin uzayıp gittiği birfotoğrafla? Ne hakkında konuştuğumu anlamanız için size bir örnek göstermek istiyorum:Fotoğraf: Laurence Norah |
Aşağıda, Dubai'deki bir marinada yapılmış, araç ışıklarının ışık izlerine dönüştüğü bir çekimi görebilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Serinin ikinci bölümünde, perde hızı hakkında bilgiler vermiş, perde hızının nasıl kullanılacağı ve yavaş perde hızlarının elinizdeki hareketlere bağlı olarak bulanık görüntüler verebileceğinden bahsetmiştim. Uzun pozlama da bu bulanıklık etkisinin avantaja dönüştürülmesi temeline dayanmaktadır, yalnız hareket eden kendiniz değil, çekimi yaptığınız nesneler olmaktadır.
Bu türdeki çekimleri tamamlayabilmek için bir üçayağa ihtiyacınız olacaktır, aksi takdirde bulanıklık, olmasını amaçladığınız yer ve haricinde kalan her yerde meydana gelecektir.
Uzun pozlama fotoğrafçılığının sırrı, kameranızdaki örtücünün (obtüratör) ne kadar uzun süre ile açık kalabileceğinizi kontrol edebilmenize yardımcı olabilecek olan enstantane öncelikli mod ya da manuel mod kullanımında gizlidir. Kullandığınız kameranın markasına bağlı olarak, ana kadran üzerinde "S", "Tv" ya da "T" harfleri ile gösterilebilir. Eğer, LG G4 gibi yeni nesil bir akıllı telefon kullanıyorsanız, kameranızdaki uygulama üzerinden perde hızını kontrol edebilirsiniz.
Fotoğraf: Laurence Norah |
Şelale çekimleri için, 1/15 saniyeden daha yavaş perde hızları kullanmanız gerekir. Trafikteki çekimler için, trafiğin akış hızına bağlı olmakla birlikte, bir saniyeden daha yavaş çekimler yapmanız gerekir. Yukarıda paylaştığım her iki çekimi de 30 saniyelik pozlamalarla gerçekleştirdim.
Eğer gün içinde çekim yapıyorsanız, kameranıza erişecek ışığı kontrol edebilecek bir doğal yoğunluk filtresi kullanmanız gerekecektir. Manuel mod kullanarak çekim yapıyorsanız, pozlamayı kontrol etmek için diyaframı da ayarlamanız gerekir. F/16 değerinden daha yüksek diyafram değerleri kullanmaktan kaçının, çünkü bu gibi durumlarda fotoğraflarınızdaki kalite düşebilir.
Uzun pozlama fotoğrafçılığı dünyaya ve harekete farklı bir bakış ile bakmanızı ve yaratıcı çekimler yapabilme olanağı sağlar. Bu tekniği deneyerek eğlenin!
Yıldız Çekimleri
Seyahat ederken, yapmayı en çok sevdiğim şeylerden birisi, herkesten ve her şeyden uzaklaşıp hiçbir şeyin ortasına erişmek ve sadece karanlık gökyüzünü seyretmektir. Şehir ışıklarından uzakta, izlenebilecek en ihtişamlı görüntüler ile karşı karşıya kalınır, ve farklı bir bakış açısı duygusu vererek beni cezbeder.
Elbette, gökyüzüne baktıktan hemen sonra, bu manzarayı bir fotoğraf olarak elde etmeye çalışırım. Bir üçayağınız olduğu müddetçe, bu tür bir fotoğrafın çekimi, düşündüğünüz kadar zor da değildir, ve bu tür bir fotoğrafı çekebilmek için pahalı ekipmanlara gereksiniminiz de yoktur. Yine de yıldız izleri fotoğrafının çekimi kameranızı yıldızlara yöneltmek ve "pozlama" butonuna basmaktan fazlasını gerektirir.
Yıldız fotoğrafçılığının iki farklı türü bulunmaktadır. Birincisi, uzun pozlama yapmak ve yıldızları, aşağıdaki gibi, çizgilere dönüştürmektir:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Ayrıca, 30 saniyeden bir dakikaya kadar çoklu pozlamalar yapabilir ve daha sonra bir yazılım yardımı ile bu fotoğrafları birleştirebilirsiniz de. Bu tür çok uzun pozlamalar "noise" olumuşuna neden olur ve pilinizin kısa sürede bitmesine neden olabilir, ancak sonuçlar ödüllendiricidir.
Ancak, çoğu kamera 30 saniyeden uzun pozlama yapılmasına izin vermez. Bu gibi durumlarda kameranızı "BULB" moduna almanız gerekir, bu mod ile birlikte, deklanşör basıl tutulduğu müddetçe çekim devam edecektir. Bazı kameralarda BULB modu ayrı bir mod olarak bulunmaz, manuel mod içinde yer alır — kullandığınız kamerada BULB moduna nasıl erişebileceğinizi öğrenmek için kameranızın kullanım kılavuzunu okuyun.
İki saat boyunca deklanşöre basma fikri size korkunç gelebilir, endişelenmeyin, bazı alternatifleriniz bulunmaktadır. En kolay yol, deklanşörün kilitlenebileceği bir uzaktan kumanda kullanmaktır. Alternatik olarak, dahili Wi-fi özelliği olan yeni nesil kameralardan birini kullanıyorsanız, 30 saniyenin ötesindeki perde hızlarını kullanabileceğiniz programlara erişebilirsiniz.
Ayrıca, kompozisyonu da unutmayın. Hareket eden yıldızların fotoğrafını çektiğiniz zaman otomatik olarak harika bir çekim elde etmiş olmazsınız! Ön planı da düşünün ve izleyicilere ölçek duygusu verecek bir insan ya da nesneyi fotoğrafınıza dahil edin.
Son olarak, yıldızların hareketini düşünün. Dünya batıdan doğuya olacak şekilde dönmektedir, bu nedenle, dairesel yıldız izleri elde etmek istiyorsanız, kameranızı güneye ya da kuzeye çevirmelisiniz. Kuzey Yarım Küre'de yer alıyorsanız, Kutup Yıldızı'na nişan alarak (her zaman sabit bir noktada durmaktadır) iyi bir başlangıç noktası edinebilirsiniz.
Diğer yıldız fotoğrafçılığı türü, gece gökyüzünü hareketi göstermeden çekmektir. Bu çekim de yine uzun pozlamayı gerektirir ancak hareket nedenli bulanıklıkla sonuçlanmaz. 30 saniye civarında bir pozlama dünyanın hareketi nedeni ile meydana gelmesi muhtemel hareketin kritik eşiği olarak kabul edilebilir. Aşağıda, Galapagos Adaları'nda tamamlanmış olan Venüs'ün 30 saniyelik bir pozlamasını görebilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Kurulum, yıldız izleri fotoğrafçılığına oldukça benzer, çekimden önce bir üçayağa ihtiyacınızı olacak ve kompozisyonu düşünmeniz gerekecektir. Yine de, 30 saniyelik bir pozlama ile istenilen görüntüye erişebilmek için ISO'yu artırmanız gerekecektir.
Modern kameralar ISO 3200 ve ISO 6400 gibi değerlere, çok fazla grene sebep olamadan çıkabilmektedir. Ayrıca, diyaframı mümkün olabildiğince açmalısınız — sonsuza odaklayacağınız bir çekim için alan derinliği pek fazla anlam ifade etmeyecektir! Özellikle manuel mod kullandığınızda, diyaframı açabildiğiniz kadar açın.
Çoğu durumda, bu türde yapılan çekimler daha kolaydır, çünkü kısa bir süre içinde fotoğrafınızı kontrol etme imkanınız bulunmaktadır. Fransa'da yapılmış olan bir çekime göz atabilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Yıldız çekimleri konusunda hakimiyeti elinize aldığınızda, yaracılığınızı kullanmaya başlayabilirsiniz. Bu pozlamalarda, ışıktaki küçük değişimler büyük sonuçlara neden olabilmektedir, bu nedenle bir el fenerini yakınınızdaki nesnelerin üzerine tutarak "boyama" yapabilirsiniz.
Alternatik olarak, ateş gibi ışık kaynakları bulup bunları kompozisyonunuza dahil edebilirsiniz — Finlandiya'da kuzey ışıkları altındaki bir sonuçsuz av sırasında çekilmiş fotoğrafa bir göz atabilirsiniz. Seçenekler sınırsızdır!
Fotoğraf: Laurence Norah |
Yüksek Dinamik Aralıklı (HDR) Fotoğrafçılık
Bir fotoğraf çekiminde, manzaranın, gözünüzün gördüğü gibi çıkmadığı ve fotoğrafın göz hoş gelmediği bir sonuçla karşılaştığınız oldu mu? Örneğin, gökyüzü aşırı parlak ve gölgeler çok karanlık ise?Bunun sebebi, gözlerimizin kameranın sahip olduğundan çok daha devasa bir "dinamik aralığa" sahip olmasıdır. Dinamik aralık, bir sahnede gözlenebilen, aydınlık ve karanlık noktalar arasındaki farktır ve gözlerimiz bir kameranın sahip olduğundan daha geniş bir aralıktaki aydınlık ve karanlığı algılayabilmekteir.
Bu yüzden çekim yaptığınızda, böyle bir manzara ile karşılaşabilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Ya da böyle bir manzara ile:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Ancak — gözlerimiz — bu manzarayı, buna benzer bir şekilde görebilmektedir:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Kameralar pozlama yaparken karanlık ve aydınlık noktalardaki farkları yakalayabilme konusunda zorluklarla karşılaşabilmektedir. Ya gökyüzü aşırı aydınlık olarak çıkacak ya da yeryüzü karanlık ve detaylar fark edilemez çıkacaktır.
Çözüm, yüksek dinamik aralıklı ya da HDR fotoğrafçılık tekniğinde yamaktadır. Bu basit teknik, aynı sahnenin farklı pozlama değerleri ile çoklu fotoğrafının çekilmesine ve bu fotoğrafların birleştirilmesine dayanmaktadır. Bu, ayrıca pozlama harmanlaması olarak da bilinir.
Yeni nesil kameralar ya da akıllı telefonlara sahipseniz, bunlarda dahili HDR özelliklerinin bulunduğunu görebilirsiniz. Yeni nesil iPhone'lar mükemmel HDR modu ile üretilmektedir. Kameranızın ya da telefonunuzun menüsü aracılığı ile bu ayara erişebilirsiniz. Bir Canon kamerada, aşağıdaki menü gibi bir menü ile karşılaşabilirsiniz:
Makinenizdeki HDR modunu kullanmak oldukça kolaydır, her şeyi kendiliğinden gerçekleştirmektedir. Makineniz gerekli sayıdaki fotoğrafı çeker, gerekirse hizalamaları yapar ve yukarıdaki örnekte de gördüğünüz gibi bu fotoğrafları harmanlayarak çok daha etkileyici bir görüntü sunar.
Bunun dezavantajı, kaynak dosyalara erişiminiz olmayacaktır — sadece nihai HDR görüntü ile karşılaşacak, çekim yapılırken kullanılan görüntüler silinecektir.
Nihai görüntü üzerinde daha fazla kontrole sahip olmak isterseniz, kameranızı pozlamaları "basamaklama (bracket)" yapacak şekilde ayarlamanız gerekecektir. Bu, deklanşöre basılı tutmanız halinde farklı pozlama değerlerinde bir dizi fotoğraf çekilmesini sağlayacaktır. Kameranızdaki bu ayara erişebilmek için menüdeki Auto Exposure Bracketing (AEB) menüsünü bulun.
Daha sonra, bir bilgisayar yazılımı ile bu fotoğrafları tek bir fotoğraf haline getirebilirsiniz. Fotoğrafları birleştirebilmek için kullanabileceğiniz birçok program bulunmaktadır. Ben, Lightroom, Photoshop ve Photomatix Pro kullanıyorum, yine de piyasada benzer onlarca program bulunmaktadır.
Çoklu fotoğraf çekimi demek ya son derece sabit bir ele sahip olmanız demek ya da — tahmin ettiğiniz gibi — bir üçayak kullanmak gerek demektir. Eğer çekim sırasında eliniz titrerse, çekimler hizalanamayacaktır, bu da hoş olmayan görüntülere neden olacaktır. Ayrıca, hareket eden nesnelerden kaçınmalısınız, çünkü bu nesneler fotoğrafların birleştirilmesi sırasında "hayalet etkisi" sonucuna neden olacaktır.
HDR en iyi, büyük durağan, yüksek karşıtlık içeren manzaraların, özellikle fazla hareketin olmadığı ve görülebilir alandaki parlak ve karanlık noktalardaki farkın az olduğu durumlarda çalışır.
Yüksek Karşıtlık İçeren Manzaralar
Yüksek karşıtlık içeren manzaralardan bahsederken, bu durumu lehinize kullanmayı unutmayın. Sadece HDR seçeneğine bağlı kalmak zorunda değilsiniz, ışığı kullanarak harika silüetler oluşturabilirsiniz.Bu, nesnelerin üzerindeki farkı ortaya koymanın harika bir yoludur ve ön plana çıkan harika sonuçlar ortaya koyar.
Fotoğraf: Laurence Norah |
Elbette, HDR tekniğini deneyebilirdim, ancak bu durumda botun silüeti daha etkileyici bir sonuç verecek diye düşündüm.
Silüet oluşturmak için diğer harika nesneler, insanlar, ağaçlar... gerçekten, ayırt edici anahatları olan her şey olabilir.
Bu teknikte ilerlemek için çok fazla uygulama yapmak gerekir, çünkü kamera hangi noktayı baz alan bir pozlama yapmak istediğinizi bilemez. Dijital dünyanın bir avantajı olarak, çekiminizi gözden geçirebilir ve yeniden deneyebilirsiniz — özellikle, güneşin batmasına az bir zaman kaldığı bu gibi durumlarda. Pozometrenin aşırı ya da az pozlama yaptığınıza dair uyarılarının da farkında olun.
İyi sonuçlar almanın en kolay yolu kamerayı manuel moda almak ve bütün ayarları özel olarak girmektir. ISO'yu mümkün olduğunca düşük tutun, perde hızı ve diyaframı, elde etmeyi amaçladığınız sonuç, alan derinliği veya uzun pozlama etkisine göre değiştirin.
Bir geziye gittiğimde, yukarıdaki bütün teknikleri kullanıyorum, aşina olunmuş sahnelere farklı bir soluk getiriyorum. Kabul edilebilir ki, bu tür çekimlerin gerçekleştirilmesi biraz zordur, ustalaşmak için zaman alır, ancak tekniği öğrenildiğinde, ödüllendirici sonuçlar doğurur.
Yorum Gönder
Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.