Serimin ilk bölümünde, daha iyi fotoğraflar çekebilmenize yardımcı olacak temel kompozisyon kurallarından bahsetmiştim. Seriye yeni başladıysanız, öncelikle ilk bölümü okumanızı tavsiye ediyorum.
Bugün, ışıkla baş edebilme ve kompozisyonu kontrol edebilmeye dair ileri düzey bazı fikirlerden bahsedeceğim, bunların içinde seçici odaklama ve nesneleri olduğundan daha yakın gösterme gibi konuları da bulabileceksiniz.
Daha sonra, Daha iyi fotoğrafları daha hızlı bir şekilde çekebilmenize yardımcı olacak özel ipuçlarından bahsedeğim.
Başlıyorum, her zamanki gibi, fotoğrafçılığın en önemli ögesi ile – ışık. Aşağıda, büyüdüğüm ve fotoğrafçılığa adım attığım Seyşel Adalarında, favori çekim saatlerinden biri olan gün batımında çektiğim bir fotoğrafı görebilirsiniz.
Fotoğraf: Laurence Norah |
Ne Zaman Çekmeli
Gün ortasında çekim yapmak mükemmel sonuçları almak için harika bir zaman gibi görülebilir. Esasen, bu anlar fotoğraf çekimi için en kötü zamanlardır – sert ışık ve gölgeler sizi zorlayacaktır, ve fotoğraflarınız çekmeyi arzuladığınız sonucu vermeyecektir.
En iyi zamanlar, ışığın yumuşak ve sıcak bir tonda geldiği gün doğumu ve gün batımı zamanlarıdır. Bu anlar "altın saatler" olarak bilinir.
Kötü Işıkla Mücadele Etmek
Özellikle seyahat halinde iseniz, mükemmel ışığı elde edebilmek için her zaman en ideal noktada bulunamayabilirsiniz. Burada, kötü ışık koşullarında en iyi çekimi elde edebilmek için ipuçlarını bulabilirsiniz.Güneşin farkında olun. En önemli konu, budur. İdeal olarak, güneşi arkanıza almak istersiniz. Yapabiliyorsanız, çekim yapacağınız konu ile güneşin arasına girin, Yeni Zelanda'da çektiğim fotoğrafa bakabilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Yaratıcı olun. Sert ışığı avantajınıza olacak bir şekilde kullanabilirsiniz. Güneşi silüetler oluşturmak için kullanabilir ya da kapalı bir diyafram kullanarak yıldız patlaması efekti elde edebilirsiniz, Napa Vadisi'nde çektiğim balon fotoğrafına bakabilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Havayı kullanın. Güneş bulutların ardındaysa, ışık dağılacaktır. Bulutlar kadrajınıza ilgi ve ölçek duygusu katacaktır, aksi takdirde sade, sıkıcı görüntülerle karşılaşabilirsiniz, Avustralya'daki Painted Çölü'nde çektiğim fotoğrafa bakabilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Gölgeleri arayın. İnsan fotoğrafları çekiyorsanız, gölgeli bir alan arayın. Buralarda ışık çok daha dengeli dağılmış olacak ve yüzlerde çok daha az sert gölge bulunacaktır, Sri Lanka'da, gün ortasında çektiğim fotoğrafa bakabilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Alan Derinliği ve Sıkıştırma Konusunda Yaratıcı Olun
Daha yaratıcı bir şekilde çekim yapabilmenizi sağlayacak iki konudan bahsetmek istiyorum.
Alan Derinliği
Alan derinliği, odakta kalacak alanı tanımlamaktadır. Aşağıdaki maymun fotoğrafına bir göz atın:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Gördüğünüz gibi, sadece maymun odaktadır. Bu "sığ" alan derinliği olarak adlandırılır ve nesneleri çevreden izole etmek ve çekimde tüm dikkati belirli bir konuya vermek için kullanılır.
Geniş alan derinliği manzara fotoğrafları çekiminde kullanılır. Kadrajda daha fazla alanın odakta kalması için geniş bir alan derinliği kullandığım bir Yeni Zelanda fotoğrafını inceleyebilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Alan derinliğini değiştirmek için diyaframı değiştirmeniz gerekmektedir – bunu nasıl yapabileceğinizi öğrenmek için kameranızın kullanım kılavuzunu inceleyebilirsiniz. Genellikle, kameralardaki ana kadran üzerinde "Av" ya da "A" simgesi ile gösterilmektedir.
Bazı akıllı telefonlar, manuel olarak diyaframı değiştirmeye, gerek dahili programlar, gerekse program yükleme mağazalarındaki bazı programlar yardımı ile, izin vermektedir.
Geniş bir diyafram (f/4 ya da daha düşük) sığ alan derinliği üretir (odakta daha az alan kalır), dar bir diyafram ise (f/8 ya da daha büyük) daha fazla alanı odak içine alır.
Internet üzerinde alan derinliği ile ilgili birçok makaleye erişebilirsiniz, yine de buraya ve buraya bakarak alan derinliği ile ilgili bazı bilgilere erişebilirsiniz.
İzleyicileri Etkileme: Perspektif ve Sıkıştırma
Kameranızı, uzaktaki nesneleri yakınlaştırabileceğiniz bir zum lens ile birlikte kullanmış olmalısınız.
Bir zum lens, nesneleri olduğundan daha yakında imiş gibi hissetmenizi sağlayacak şekilde gösterebilir. Buna sıkıştırma denir. Aşağıda, bir şişe yardımı ile gösterilmiş örneği inceleyebilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Bu üç fotoğraf, aynı şişenin aynı noktada çekilmiş fotoğrafıdır. Aradaki tek fark, yakınlaştırma oranıdır. Soldaki fotoğraf için, şişeye yakınlaştım ve lensi uzaklaştırma yaparak çektim, daha sonra şişeden uzaklaştım ve zum yaptım.
En sağdaki fotoğrafta, şişenin neredeyse arkadaki evler ile iç içe olduğu görülmektedir.
Sıkıştırma, aşağıdaki fotoğrafta da yapmaya çalıştığım gibi, nesneleri arka plana yakınlaştırma amacı ile kullanılabilir. Yukarıdaki örnekte yaptığım gibi uzaklaştırma ise nesneyi arka plandaki dikkat dağıtıcı nesnelerden izole etmek amacı ile kullanılabilir.
Fotoğraf: Laurence Norah |
Farklı Manzaraların Çekimi
Seyahat ederken, kendimizi sürekli aynı yerlerin fotoğrafını çekerken buluruz. Aşağıda, daha iyi seyahat manzaraları çekmek için ipuçlarını bulabilirsiniz.
Sokak Manzaraları
Sokak fotoğrafçılığı, anı yakalamatır — kendinizi bir ortamla iç içe bir hale getirmek ve hikayeler oluşturmaktır.
Sabır ve nezaket, insanları ilgilendiren sokak fotoğrafları çekiminde kilit rol oynamaktadır — herkes, fotoğrafının çekilmesini istemeyebilir ve bazı izinler almadan çekimlerin yapılması yasak olabilir. Eğer hiç kimse fotoğrafının çekilmesini istemiyorsa, kalabalıkları çekmeyi deneyin ya da pazar tezgahlarına odaklanın — renkli baharat yığınları ya da sıra dışı yemişler her zaman ilgi çekicidir. Alternatif olarak, sokakların kendisini çekebilirsiniz. Kapılı yollar ya da benzersiz mimari yapılar iyi bir başlangıç noktasıdır — İtalya'daki Bologna'da çektiğim fotoğrafa bir göz atın:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Ayar olarak, genel sokak çekimleri için geniş bir alan derinliği (kapalı diyafram) kullanın.
İnsan
Eğer portre çekimi planlıyorsanız, yapabileceğiniz en iyi şey, insanlarla arkadaş olmaktır. Onlar hakkında bilgiler öğrenin, hikayelerini dinleyin ve izinlerini alın.
Ben genellikle tanıdığım insanların fotoğrafını çekmeyi tercih ederim, böylelikle izin almakla ilgili bir endişem olmaz.
İnsan fotoğrafları çekimindeki favorim, poz vermenin gerekmediği, "habersiz" yapılan çekimlerdir. Bana göre, insanların kişiliklerinin yakalanması hususunda, en iyi yol, budur.
Mütevazi fotoğrafçılık sanatının anahtarları ısrar, sabır ve çevredeki fotoğraf olasılıklarına karşı bir gözün her daim açık olmasıdır. Gerçekleşmek üzere olan anları önceden tahmin etmek kilit rol oynamaktadır.Fotoğraf: Laurence Norah |
İnsanların fotoğraflarını çekerken sığ bir alan derinliği (geniş diyafram) ve hızlı perde hızları kullanmanızı tavsiye ederim.
Kumsallar
Kumsallar (plajlar, sahiller) gün batımlarında çekmeyi en çok sevdiğim favorilerimden birisidir — pek az şey, bir sahilde çekilen gün batımından daha etkileyicidir! Su ve ıslak kum harika yansıma seçenekleri sunmaktadır.
Kompozisyon için dikkatli bir şekilde düşünün ve daha önce de bahsettiğim gibi, ön plan ve orta plana da dikkat edin. Farklı açılar deneyin, kumsalı çevresi ile çekmek için yükseklere çıkın, Batı Avustralya'daki Hellfire Sahili'nde çektiğim fotoğrafa bir göz atın:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Eğer arkadaşlarınızın fotoğrafını çekiyor ancak bir gölge bulamıyorsanız, kameranızın flaşını "dolgu" ayarına getirerek pozlamayı telafi edebilirsiniz. Bu, güneş nedeni ile meydana gelen gölgeleri aydınlatacak ve güneş altında çekilmiş olan portreleri daha hoş görünen bir hale getirecektir.
Son olarak, ekipmanınıza özen gösterin. İnce kumlar ve tuzlu su ekipmanınızın düşmanıdır! Kumsal fotoğrafçılığına başlangıç için kullanabileceğiniz bazı ipuçlarını burada bulabilirsiniz.
Peyzaj
Manzara fotoğrafçılığımı geliştirmeye yardımcı olan iki şey vardır: bir üçayak ve bir polarize filtre.
Alan derinliğinin kontrolü, manzara fotoğrafçılığında kilit rol oynamaktadır. Ancak, diyaframı kıstığınız takdirde, perde hızı da yavaşlayacaktır — elinizdeki en küçük bir titreşim bile bulanık fotoğraflara neden olacaktır. Bir üçayağa ihtiyacımızın olmasının sebebi, budur.
Perde hızı, diyafram ve ISO hakkında bilgi alabilmek için buradaki makaleleri okuyabilirsiniz.
Bir polarize filtre, bulutları ön plana çıkarır ve gökyüzüne harika bir mavi ton katar, ayrıca yansımaları da kontrol altına alır. Ayrıca, kameraya erişen ışıkta azalmaya neden olacağı için bir polarize filtre kullanırken bir üçayak kullanmak da faydalıdır.
Eğer yukarıda yazılanlar zahmetli geliyorsa, endişelenmeyin. Manzara fotoğrafçılığınızı, kompozisyon hakkında endişelenmeye gerek duymadan geliştirebilirsiniz. Yönelen hatlar, Üçler Kuralı ve ölçek duygusu verecek bir nesneyi ön plana ya da orta plana yerleştirebilirsiniz.
Fotoğraf: Laurence Norah |
Düşük Işık
Arkadaşlarla dışarı çıktığımız gece vakitlerinde, paylaşacak anıları fotoğraflamaya çalıştığımızda, genellikle bulanık bir karmaşadan başka hiçbir şey çekemeyiz.
Bunun nedeni, çoğu kameranın gece vakitlerinde mevcut ışıkla yeterinde harika bir şekilde çalışamamasıdır — bu anlarda yavaş perde hızları kullanılır ve bu hareketleri bulanıklığa çevirir.
Pahalı ekipmanlar düşük-ışık fotoğrafçılığında büyük farklar meydana getirebilmektedir. Eğer yeterli bütçeye sahip değilseniz, yine de yapabileceğiniz şeyler var. Öncelikle, kameranızın ISO ayarını yükseltebilirsiniz. Bu, fotoğraflarınızın kalitesini düşürecektir, ancak bulanık fotoğraflardan daha iyi bir görüntü ortaya çıkacaktır.
Bir diğer fikir de, kamerayı sabit bir konuma yerleştirmektir. Eğer bir üçayak sahibi değilseniz, bir alternatif bulun — sabit ve elinizdeki titreşim hareketinin bir benzeri ile karşılaşmayacak bir yer. Daha sonra, kameranızdaki otomatik zamanlayıcı özelliği ile çekimi gerçekleştirin. İnsanların fotoğrafını çekiyorsanız, onların da sabit bir şekilde durmalarını sağlayın!
Fotoğraf: Laurence Norah |
Aksiyon
Daha iyi aksiyon fotoğrafları için iki seçeneğiniz bulunmaktadır. Biri, hareketi "dondurmanızı" sağlayacak derecede hızlı bir perde hızı kullanmak — uçan bir kuş ya da bir sörfçünün fotoğrafının çekimi gibi durumlarda.Diğer seçenek ise hareketi gösterecek derecede yavaş bir perde hızı kullanmak — bu, izleyicilerin hareketi fark edebilmesini sağlayacak bir hareket bulanıklığı ile sonuçlanacaktır.
Bu tren fotoğrafında, 1/30 saniyelik bir perde hızı kullanarak, kadrajın kenarındaki ağaçlarda bir hareket duygusu vermek ve trenin keskin olarak olmasını amaçladım. İyi bir sonuç verdiğini düşünüyorum!
Fotoğraf: Laurence Norah |
Şelaleler
Şelaleler, harika fotoğraf konularındandır. Şelaleleri fotoğraflarken kullandığım favori yol, düşük bir perde hızı kullanarak yumuşak ve tülsü bir etki elde etmektir. 1/15 saniyelik bir perde hızı benim için en iyi sonuçları vermektedir — elinizde yapacağınız çekimlerde bulanıklık meydana geleceği için bir üçayak ya da bir dayanak kullanmanız gerekecektir.Şelalelerin fotoğrafını çekmek için bir diğer yol da, uzaktan, uzun lensler kullanarak ve çevredeki nesnelerle birlikte bir heyecan duygusu vermek için sıkıştırmayı kullanmaktır. Ya da, bir diğer seçenek olan ultra-geniş açılı lensler ile şelaleyi ve çevresinin bütün ihtişamını kadrajınıza alabilirsiniz.
Son olarak, ışığı kullanmayı unutmayın. Bütün akan sular harika gökkuşakları oluşturabilmektedir, Yosemite'deki Vernal Şelaleleri fotoğrafıma bir göz atabilirsiniz:
Fotoğraf: Laurence Norah |
Özet
İnanıyorum ki, iyi bir fotoğraf üç faktörün birleşiminden meydana gelmektedir — doğru zamanda doğru yerde bulunmak, ekipmanın çalışma prensibine hakim olmak ve harika bir çekimin nasıl kompoze edileceğini bilmek. Perde hızı ve diyafram bir fotoğrafçının alet çantasındaki en önemli ayarlardandır, ve bu ayarları nasıl değiştireceğinize hakim olmalısınız. Bunu gerçekleştirdiğinizde, fotoğrafçılığınızdaki gelişmeyi fark edeceksiniz.
Yakın bir zaman içinde fotoğrafçılığınızı geliştireceğiniz ekipmanla ilgili bilgiler ve rötuşun öneminden bahsedeceğim. Bu süre içinde, aklınıza takılan herhangi bir şey olursa, yorumlarınızla bildirebilirsiniz!
Yorum Gönder
Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.