Dijital Kamera Ayarları ve Kontrolleri
© Marcus Hawkins |
33. Problem: Hangi AF modunu kullanmalıyım?
İki temel otomatik odaklama (AF) modu, Tekli ve Seri çekim modlarıdır, çoğunlukla One-Shot ve Servo olarak adlandırılır. Çoğu durumda, Tekli mod kullanımı çoğu durumda başarılı sonuçlar vermektedir, çünkü deklanşöre hafifçe bastığınızda hedefe kilitlenir ve deklanşör basılı durumda iken odak kilitli kalır ve deklanşöre tam basıldığında çekim tamamlanır.
Seri AF modu hareket eden hedeflerin çekiminde, örneğin etrafınızda koşan çocuklarınızın çekiminde, daha iyi sonuçlar vermektedir, çünkü odaklama sistemi nesneleri takip etmektedir. Seri AF modu yarış arabaları gibi çok hızlı hareket eden nesneleri takip etmekte zorlanabilir, bu gibi durumlarda Tekli AF moduna geçiş yapıp önceden odaklamayı ayarlamak gerekecektir.
34. Problem: Kameram bazı çekimlerde hatalı otomatik odaklama yapmış gibi görünüyor. Farklı AF noktaları kullanarak en iyi çekimi nasıl elde edebilirim?
Çoklu-noktalı AF özelliği bütün kameralarda mevcuttur, ayrıca bazı kameralar ayrıca belirli gruplardaki AF noktalarının seçilebilmesine de olanak sağlamaktadır. Her iki durumda da kameranız seçtiğiniz odaklama noktasına en yakın durumda yer alan nesneye odaklama yapacaktır.
Daha kritik odaklamalar için, örneğin bir portre çekiminde modelinizin gözlerinizin keskin çıkması için, tekli AF noktası seçmek en iyi sonucu verecektir, böylelikle nereye odaklama yapılacağını seçebilirsiniz.
35. Problem: Elle netleme yapmak zor geliyor, çünkü vizörden baktığımda netlemenin istediğim noktaya yapılıp yapılmadığına emin olamıyorum. Daha net sonuçlar alabilmek için kullanabileceğim bir yol var mı?
Çoğu yeni nesil DSLRlerde, tam büyütme seçeneği ile Canlı İzleme (Live View) özelliği bulunmaktadır.Görüntüyü vizörden izlemek yerine LCD'den izleyin, azami büyütmeyi sağlayın, yön tuşlarını kullanarak net çıkmasını istediğiniz alanı kontrol edin. Bu, hassas manuel ayarlamaları etkinleştirecektir, ayrıca kameranızı bir üçayağa bağlarsanız en iyi sonuçları alabileceksiniz.
36. Problem: Canlı İzleme özelliği ile odaklama yapmak çok daha yavaş gibi. Bu neden oluyor ve bu sorunun üstesinden nasıl gelebilirim?
Normal otomatik odaklama sistemi, vizör aracılığı ile görebildiğiniz odaklama noktalarına denk düşen odaklama sensörlerini kullanır (bu noktalar kameradan kameraya değişiklik göstermektedir). Bu sensörler bazı zamanlarda AF faz-algılama (phase-detection AF) adı ile anılan bir sistem kullanır ve DSLR lensler bu sistemle uyumlu bir şekilde çalışma eğilimdedir.
Diğer yandan, Canlı İzleme, kameranın ana görüntü sensörünü kullanarak bilgi toplamaktadır ve AF kontrast-algılama (contrast-detection AF) sistemine güvenmektedir. Değişken nedenlerle, sistemin bu şekilde çalışması daha yavaş gerçekleşmektedir. Canlı İzleme modunda fotoğraf ya da video çekiyorsanız, odaklama sistemi hızlı hareketleri takip etmede sorun yaşayacaktır.
Yine de, Canlı İzleme modunda odaklamak yavaş bir şekilde gerçekleşebilir, fakat oldukça isabetli sonuçlar verir ve odaklama noktasını istediğiniz yere ayarlama imkanına kavuşursunuz. Makro fotoğrafçılığında olduğu gibi hassaslık hızdan önemli ise, bu sizin için iyi bir tercih olacaktır.
37. Problem: Kameramda pozlamayı kilitlemede ya da odaklamada ya da her iki durumda kullanıldığı gösterilen AE-L/AF-L seçeneği bulunmaktadır - hangi ayarı kullanmalıyım?
Cevap oldukça basit, sizin için hangisi daha kullanışlı ise, onu seçin. Bu butonu hem pozlamayı hem de odaklamayı kilitlemek için aynı anda kullanmak, bu butona esasında deklanşörün işlevini vermek demektir. Bunun yerine, bu butonu, başlangıç olarak, sadece pozlamayı kilitlemek için kullanın – bu butona basılı tutmaya gerek kalmadan gerkli ışık ölçümünü kilitleyebilirsiniz.
Bu sayede hızlı bir şekilde ışık ölçümünü kilitleyebilirsiniz, daha sonra çekiminizi yeniden kadrajlayabilir ve odaklamayı kilitleyerek çekiminizi tamamlayabilirsiniz. AE-L/AF-L butonunu sadece odaklama kilidi olarak değiştirmek, aksiyon fotoğrafçılığında kullanışlı olmaktadır – çekimi yapacağınız nesne ön plandaki bir nesne ile karışma durumundaysa, bu butonla birlikte odaklama sistemini devre dışı bırakabilirsiniz.
Ayrıca, portre çekimlerinde de son derece kullanışlıdır, merkez dışındaki bir nesneye odaklama yapabilir, daha sonra parmağınızı butonun üzerinden kaldırabilir, daha rahat bir şekilde odakta kayma olmadan fotoğrafınızı yeniden kompoze edebilirsiniz.
Detaylı bilgi için Dijital Kameralardaki Otomatik Poz Kilidi Nasıl Kullanılır adlı makalemizi de okuyabilirsiniz.
38. Problem: Oldukça deneyimli bir fotoğrafçıyım ve Portre ya da Manzara gibi modları 35mm'lik kameramda hiç kullanmadım. Bir DSLR ile bu modları kullanmam için bir sebep var mı?
Perde hızı ve diyafram gibi pozlama ayarlarını kullandığınızda ne yaptığınızı biliyorsanız, bu ayarların alan derinliği, hareketin dondurulması gibi durumlara nasıl etki ettiğini biliyorsanız filmli kameralarda Portre, Manzara ve Spor gibi modları kullanmanın size katacağı çok az şey vardır.
DSLRler ile birlikte, mesele biraz daha değişiklik göstermektedir. Küçük bir kadran çevirişi ile birlikte en iyi sonuçları alabilmek için bir dizi değişiklik hızlı bir şekilde uygulanmaktadır, ki manuel modlarda bu ayarları yapabilmek için birçok buton ve menü kullanımı gerekecektir.
Örneğin, Manzara modunu seçtiğinizde aynı anda keskinlik ve karşıtlık artacak, mavi ve yeşil tonlar daha fazla doygunlaşacaktır. Bu, daha canlı görüntüler elde etmenizi sağlayacaktır.
39. Problem: Kameramı otomatik modların dışında kullanmak istiyorum, ancak Program, Diyafram Öncelikli, Enstantane Öncelikli ve Manuel modlarda kafam karışıyor. Yardım edebilir misiniz?
"Sahne" modlarının (Manzara, Portre, Spor vb.) en önemli sorunlarından birisi, ISO, otomatik odaklama modu, beyaz dengesi gibi kullanışlı özelliklerde değişiklik yapmanıza izin vermemesidir. Kameranızı çok daha fazla kontrol altına alabilmek için kameranızı ileri düzey modlara (P, A, S, M) ayarlayınız.
Program modu (P), başlangıç için iyi bir noktadır, çoğu durum için en uygun perde hızı ve diyafram değerini verecektir. Ana kontrol kadranını çevirerek pozlama ayarını, daha hızlı ya da daha yavaş çekim yapılmasını sağlayabilecek bir şekilde ayarlayabilirsiniz.
Diyafram Öncelikli Mod (A ya da Av) arka planda bulanıklığın elde edilmesi için büyük bir diyafram; alan derinliğini artırmak için küçük bir diyafram kullanmak istediğinizde kullanabilirsiniz.
Enstantane Öncelikli Mod (S ya da Tv), perde hızının önemli olduğu her durumda, hareketi dondurmak için hızlı; bulanıklık etkisi elde etmek için yavaş perde hızları kullanmak istediğinizde kullanabilirsiniz.
Son olarak, Manuel (M) stüdyolarda ya da çok yüksek-karşıtlık içeren sahnelerde, kameranızın kameranın önerdiği aralığı karşılayabilmek için pozlama telafisi yapmanız gereken durumlarda harika bir şekilde kullanabilirsiniz.
Diyafram Öncelikli ve Enstantane Öncelikli: Pozlama Dersleri adlı makalemizi okuyarak detaylı bilgiyi edinebilirsiniz.
40. Problem: Kalite açısından JPEG ve RAW formatının farkı nedir?
JPEG, dijital fotoğrafçılık için üretilmiş bir formattır ve günümüzde evrensel olarak kullanılır, her yerde görüntülenebilir. Tersi olarak, RAW formatı özellikle kamera marka ve modellerine özel olarak üretilmiş olup görüntülenebilmek için özel fotoğraf dzenleme azılımları kullanımını gerektirmektedir, ancak bazı özel avantajları bulunmaktadır.
RAW çekin ve çekimden sonra bile kameranın görüntü ayarlarını çekimden sonra bile taşıyabilirsiniz, Photoshop ve Lightroom gibi fotoğraf düzenleme programlarının RAW eklentileri ile en iyi düzenlemeleri yapabilirsiniz.
Bu ayarlar beyaz dengesi, renk modu, doygunluk, karşıtlık, keskinlik hatta birkaç duraklık pozlama değeri gibi düzenlemeleri de içermektedir.
41. Problem: RAW olarak çekim yaptığımda, 8GB boyutundaki hafıza kartım yaklaşık 300 fotoğraf çektiğimde doluyor. Daha küçük boyutlu olan JPEG çekim yaptığımda ne kadar kaliteyi kurban etmiş olacağım?
İsabetli pozlama ve beyaz dengesi konusunda kendinize güveniyorsanız, JPEG olarak çekim yaptığınızda da yüksek kaliteli sonuçlar elde edebilirsiniz. Bir diğer etken ise, ne kadar yüksek boyutta baskı almak istediğinizdir. Örneğin, fotoğraflarınıza sadece bilgisayarda ya da televizyonda bakacaksanız, ya da sadece A4 boyutlarında baskı alacaksanız "küçük JPEG" seçeneği yeterli olacaktır.
Bu şekilde, 8GB'lık bir hafıza kartında yapabildiğiniz 300 fotoğrafı bir anda 3,500'e kadar çıkarabilecektir, büyük bir fark. Yine de aklınızda tutmanız gereken önemli bir nokta var, JPEG olarak yaptığınız çekimlerde daha küçük boyutta çözünürlük ile sonuçlanacağı için kırpma işlemini rahatlıkla yapamayacaksınız. Bu konuda en iyi seçenek, günlük çekimler için JPEG, önemli projeleriniz için RAW çekmektir.
Bazı DSLRler kameranızın en yüksek çözünürlüklü yaptığı çekimin elde edildiği tam-boyulu RAW çekiminin yerine küçük ya da orta boyutlu RAW çekimine izin vermektedir. Bu çekim, devasa boyutlardaki dosyalarla çalışma zorunluluğu konusunda size rahatlık sağlayacaktır.
42. Problem: RAW + JPEG modu nedir?
Bu mod ile birlikte aynı anda hem JPEG hem de RAW çekebilirsiniz. Dosyayı görüntülemek için JPEG, aynı dosya üzerinde rötuş yapmak için RAW çekmek istediğinizde son derece kullanışlı olacaktır.
© Marcus Hawkins |
53. Problem: Hafıza kartındaki bütün fotoğrafları silmeli miyim yoksa hafıza kartına format mı atmalıyım?
Hafıza kartına format atmak çok hızlı bir seçenektir, bu yüzden neredeyse en iyi seçenektir. Ancak, fotoğraflarınız "Korumalı" ise, Tümünü Sil (Delete All) butonuna bastığınızda bütün fotoğraflar silinmiş olmayacaktır, format attığınızda silinebilecektir. Fotoğraflarınızı, özel olarak tanımlı bir "Koru" butonuna basarak işaretleyebilirsiniz.
44. Problem: Hafıza kartına format atarken 'düşük-seviye' seçeneğini fark ettim, varsayılan ayar değildi. Aralarındaki fark nedir ve ne zaman düşük-seviye format işlemini gerçekleştirmeliyim?
Bilgisayardaki hızlı format özelliğine benzer şekilde, normal format atma iişlemi ile bütün veriler hafıza kartından silinecektir, böylece bu dosyaların üzerine yeniden kaydetme işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Düşük-seviye format atma işlemi, yeniden format atma işleminden daha fazla işlem yürütecektir. Hafıza kartı bir başka kamerada kullanılmışsa bu seçeneği kullanmak daha iyi bir tercih olacaktır.
45. Problem: Dosya numaralandırma konusunda kameramda Sürekli ve Otomatik Resetleme gibi seçenekleri olduğunu fark ettim. Bu seçeneklerin kullanımında ince noktalar var mı?
Genellikle Sürekli numaralandırma seçeneğinin kullanımını tavsiye ediyoruz, çünkü hafıza kartını kameranızdan çıkarsanız, fotoğrafları kopyalasanız, hafıza kartına format atsanız bile, kartı yeniden taktığınızda fotoğraf numaraları kaldığı yerden devam edecektir. Hafıza kartını değiştirdiğinizde de bu durum geçerli olacaktır. Bu yöntemin avantajı, uzun süre sonra, bütün fotoğrafların benzersiz bir isme sahip olacak olmasıdır.
© Marcus Hawkins |
46. Problem: Kameramın, beyaz dengesi konusunda ince ayar seçeneği olduğunu fark ettim. Bu ayarı hangi durumda kullanmalıyım, ve bu ayarı kullanarak en iyi çekimi nasıl yapabilirim?
Çekimlerinizde hafifçe soğuk ya da sıcak tonlar ile karşılaşıyorsanız, otomatik beyaz dengesi ayarını daha isabetli bir hale getirmeye yarayacaktır. Daha iyi bir seçenek, RAW olarak çekmektir, böylece rötuş sırasında ince ayarları gerçekleştirebilirsiniz.
47. Problem: Kameramı her açışımda, kameramın sensör temizleme sistemi otomatik olarak çalışmaya başlıyor. Hızlı bir şekilde çekim yapmam gereken durumlada bunu sinir bozucu buluyorum – bu gerçekten gerekli mi?
Bu özelliğe sahip olmak iyi bir durumdur, çüknü bu sistem, sensör üzerinde toz birikmesini en aza indirecektir. Bazı kameralar, sensör temizleme sistemini ayarlamanıza imkan tanımaktadır, bu ayar ile birlikte sensör temizleme işlemini kameranın kapatılışına ayarlayabilirsiniz. Bir diğer alternatif ise, bu otomatik sistemi devre dışı ırakmak ve gerk gördüğünüz her anda bu sistemi manuel olarak çalıştırmaktır.
© Marcus Hawkins |
48. Kameramın diyoptri ayarını yaparken sıkıntı yaşıyorum, en azından vizörden baktığımda en keskin görüntünün elde edildiğinden emin olamıyorum. Bunu yapabilmenin kolay bir yolu var mıdır?
Deklanşöre hafifçe basın, böylece vizörden baktığınızda, diyafram, perde hızı gibi ayarlar da gösterilecektir. Vizörden baktığınızda fotoğrafın net çıkıp çıkmadığına odaklanmaktansa, vizördeki bilgilere odaklanmak daha kolay bir seçenek olacaktır.
49. Problem: sRGB seçeneğini mi yoksa Adobe RGB seçeneğini mi kullanmalıyım?
Adone RGB renk uzayı RGB görüntünün CMYK yazıcılarda yazdırılması sırasında en büyük gamı etkinleştirmek amacı ile geliştirilmiştir. sRGB ('s' , standart anlamında) renk uzayı ise elektronik ortamlarda dağıtılmak ve ekranlarda görüntülenebilmek için en iyi seçenektir. Inkjet yazıcılar için de en iyi seçenek budur.
50. Problem: Kameram son zamanlarda dosya adlandırmalarında farklı bir isimlendirme kullanmaya başladı, dosya adları IMG yerine _MG şeklinde çıkıyor. Bu neden oluyor?
Bu, sRGB renk uzayı yerine Adobe RGB renk uzayı seçtiğiniz anlamına geliyor. Adobe RGB görece daha büyük bir gam (renk aralığı) verecektir, fakat fotoğraflarınız çoğu bilgisayar ekranında izlendiğinde, Adobe RGB ile uyumlu yazılımlar kullanmadığınız takdirde, donuk bir görünüm verecektir.
51. Problem: Vivid ya da Neutral gibi farklı Fotoğraf Stilleri kullanıyorum, fakat RAW olarak çektiğimde ve Photoshop Elements ile düzenlediğimde herhangi bir etki görmüyorum. Neden?
Fotoğraf Stilleri ya da Fotoğraf Kontrolleri renk, karşıtlık, keskinlik gibi bazı ayarlarda özel komutlar vermenizi sağlayabilir, bu ayarları Program, Diyafram Öncelikli, Enstantane Öncelikli ve Manuel gibi modlarda kullanabilirsiniz.
Fotoğraf Stilleri hem JPEG hem de RAW dosyalarda çalışacaktır, ancak RAW çekimlerinizde sadce kamera üreticinizin özel olarak ürettiği Canon Digital Photo Professional ya da Nikon Capture NX gibi düzenleme programları ile düzgün bir şekilde işlenebilir. RAW dosyaları Adobe Photoshop CS ya da Elements programında, Adobe Camera Raw eklentisi ile kullanmak istediğinizde bazı bilgiler kaybolacaktır.
Adobe Camer Raw programındaki Camera Calibration özelliği ile çoğu DSLR'de mevcut bulunan Fotoğraf Stilleri görüntülenebilmektedir.
52. Problem: Kameramdaki video menüsünde 224, 25, 30fps kare hızı (frame rates) şeklinde seçenekler görüyorum. Hangisini kullanmalıyım?
Televizyonda izlemek istediğiniz videolar için, bulunduğunuz ülkedeki elektrik akımına bağlı olarak 50hz için 25fps, 60hz için 30fps standart kare hızlarıdır. Birleşik Krallık'ta 50hz akım bulunduğu için 25fps seçmek iyi bir tercih olacaktır.
24fps sinematik film fotoğrafçılığında çok daha popülerdir. Video kliplerinizi bilgisayarda düzenleyecek ve bunları diske yazdıracaksanız, kayıt sırasında kullandığınız kare hızı seçeneğini seçmek en iyi tercih olacaktır
53. Problem: Küçük diyaframlar kullandığımda ne kada alanın odakta olduğunu görebilmek için alan derinliği önizleme butonunu kullanıyorum, fakat vizör, karar verebilmek için çok karanlık oluyor. Alternatif yöntemler var mı?
Filmli kameralarda çekim yapıyorsanız, DoF butonu tek seçeneğinizdir, fakat dijitalde işler daha kolaydır. Canlı İzleme özelliğini kullanabilirsiniz, ya da bir deneme çekimi yapabilir ve çekiminizin nasıl çıktığını kontrol edebilirsiniz. Çekiminizi yakınlaştırarak ne kadar alan derinliği elde ettiğinizi kontrol edebilirsiniz.
54. Problem:Fotoğrafları LCD'de görüntülediğimde, bazen fotoğrafın bazı bölümlerinde parlamalar oluyor – bu bir hata mı?
Basitçe söylemek gerekirse bu, kameranızın önizleme menüsü üzerinden aktifleştirilmiş ya da pasifleştirilmiş olan bir 'parlak nokta uyarısı' özelliğidir. Açıldığında, aşırı pozlanmış (ya da risk altındaki) alanlar parlayacak ya da siyah beyaz yanıp sönecektir.
Bu, size anında geri dönüş yapma imkanı verecektir, örneğin, gökyüzündeki ya da aydınlık alanlardaki bütün detayları kaybettiğinizde, hemen çekiminizi değiştirebilirsiniz. Aydınlık noktalardaki detayları geri kazanmak istediğinizde, pozlama telafisini kullanarak çekiminizi yeniden yapabilirsiniz.
55. Problem: Diyafram/Perde Hızı/ISO gibi ayarları 1/3 mü, 1/2 mi yoksa 1 duraklık ayarlarla mı değiştirmeliyim?
Diyafram ve perde hızı ayarlarını 1/3 duraklık aralıklarla yapmanız harika bir kontrol imkanı verecektir, ancak ISO'yu 1 duraklık aralıklarla değiştirmeniz zaman israfı yapmanızın önüne geçecektir.
© Marcus Hawkins |
56. Problem: İç çekim ile dış çekim arasında sürekli bir şekilde geçiş yaptığımda ISO ayarını ayarlamayı unutuyorum. Hatırlatmak için bir yol var mı?
Çok düşük perde hızı kullanımı düşük ışık koşullarında ISO'yu yükseltmeniz konusunda iyi bir hatırlatıcıdır! Dışarıda çekim yapmak biraz zorlayıcıdır. Gezide iseniz, düğün çekimi yapıyorsanız ya da bunlara benzer şekilde içeri ve dışarı sürekli çıkmanız gerekecek bir durumda iseniz, Otomatik ISO ayarını seçmek iyi bir tercih olacaktır.
Bu sayede kamera sarsıntısının önlenmesi hususunda kameranın hassasiyetini mümkün olduğunca az olacak şekilde artıracaktır. Işık oranı arttıkça, Otomatik ISO ayarı hassasiyeti sadece ihtiyaç olduğu durumda artıracaktır, böylece çok hızlı perde hızları ile mümkün olan en iyi görüntü arasında bir seçim yapma imkanına sahip olabileceksiniz. Çok yüksek ISO kullanımı sonucunda detaylarda gren (noise) artışı olacağını unutmayın.
Bazı DSLRlerde Otomatik ISO'nun ayarlanabileceği en yüksek ve en düşük ISO seçeneklerini de seçebilirsiniz. Bu ayarı yaptığınızda Otomatik ISO kullanımından kaçınmanız gerekebilir.
Örneğin, düşük perde hızı kullanarak hareket bulanıklığı elde etmek istediğinizde, manuel olarak düşük hassasiyet ayarını kullanmanız gerekecektir. Benzer şekilde, eğer hareketi dondurmak istiyorsanız, hızlı bir perde hızı kullanmanız gerekir, bunu sağlamak için aydınlık hava koşullarında, Otomatik ISO ayarını kapatmalı ve ISO'yu yükseltmelisiniz.
57. Problem: Yüksek ISO gürültü azaltma, Standart, Düşük, Güçlü, Kapalı gibi özel ayarlar olduğunu fark ettim. Güçlü olarak ayarlamamam için herhangi bir sebep var mı?
Daha güçlü bir gürültü azaltma seçeneği yüksek ISO ayarları kullanıldıığında fotoğraflarınızın daha düzgün görünen fotoğraflar elde edersiniz, fakat bu tam olarak iyi bir haber değil. Bu, detaylarda kayıplar yaşanabileceği anlamına gelmektedir, bu yüzden fotoğraflarda keskinlik azalmaları gözlenebilir.
58. Problem: Sadece tekli çekim modunu kullanıyorum, çünkü spor fotoğrafları ya da zamanlayıcı özelliğini kullanarak kendi fotoğrafımı çekmiyorum. Diğer modların herhangi bir anda kullanışlı olup olmadığını merak ediyorum.
Alternatif olarak, seri çekim modunun kullanımı işinize oldukça yarayabilir. Örneğin, basamaklama (bracketing) yaparak çekim yapıyorsanız, kameranızın otomatik olarak yapılması gereken çekimleri tamamladıktan sonra otomatik olarak durması da bu modla elinizde olan artılardandır.
Seri çekim modu, grup portreleri çekiminde de iyi bir seçimdir, çünkü herkesin gözünün açık olduğu bir çekimi elde edebilme şansınızı yükseltecektir. İki saniyelik gecikme ile fotoğraf çekiyorsanız, ayna-kilitleme özelliği ile birlikte ayrıca kullanışlı bir özelliğe erişebilirsiniz.
Aynanın hareketi ile çekim arasında küçük bir gecikmeye izin verir – böylece ayana hareketinden kaynaklanması muhtemel bulanıklıktan kurtulmuş olunabilir.
1. SAYFA: Genel Fotoğrafçılık Problemleri
2. SAYFA: Lens Kullanımı
3. SAYFA: Dijital Kamera Aksesuarları
4. SAYFA: Dijital Kamera Ayarları ve Kontrolleri
5. SAYFA: Kamera Pozlaması
6. SAYFA: Flaş Kullanımı
7. SAYFA: Fotoğrafçılık Tekniği
Yorum Gönder
Makalemizle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Yorum yapmak için kayıt olmanız gerekmemektedir.